14 Şubat 2016 Pazar

Leonardo DiCaprio ve Oscar Yolculuğu


Oyuncular aleminde birden fazla kez Oscar adayı olup da eli boş dönen çok kişi oldu da hiçbirinin ödül alamayışı  Leonardo DiCaprio gibi olmadı ve onun yarattığı etkiyi yaratmadı. "Bu sene alacak mı acaba?" diye diye, geldik 2016 yılındaki Oscar ödülü törenine ve Leonardo bir kez daha aday...

28 Şubat'ta ödüller Chris Rock'ın sunduğu törende sahibini bulacak. Aklınızda olsun, ödülü bizde bir kez daha Digiturk yayınlıyor.

Peki, bu zamana kadar ne yollardan geçtik de Leonardo DiCaprio bu derece, özellikle sosyal medyada Oscar konusunda tiye alınan birisi haline geldi? Bu yazıyla kariyerindeki filmler üzerinden bu durumun bir toparlamasını yapayım diyorum.

Bir kere her şeyden önce kendisinin 'Leonardo DiCaprio' olması gibi bir gerçek var. Yakışıklılık, para, şöhret ve kadınlar derken pek çok şeye sahip bir adam olduğu malum. Esasında şimdiye kadar bu yılki töreni de sayarsak üç tane Altın Küre'si ve birçok ödülü de mevcut. Ama işte o Oscar'dan kendisinde hiç yok. Bu yılki adaylığıyla birlikte bu 5. oyunculuk adaylığı oldu, hatta The Wolf of Wall Street filmindeki yapımcılık adaylığını da sayarsak sayı 6'ya çıkıyor. Ama bu kadarla da sınırlı değil işte... 

O zaman daha fazla uzatmadan geleyim detaylara.

http://www.ranini.tv/ozel/12224/1/leonardo-dicaprio-ve-oscar-yolculugu
Devamını oku ...

The Danish Girl: Bu beden benim değil!


88. Oscar ödüllerinin dağıtılacağı törene çok bir şey kalmadı, neredeyse vardık. Bizim saatimize göre 28 Şubat'tan 29'una geçtiğimiz gece ödüller sahiplerini bulacak. Chris Rock'ın sunuculuğunu yapacağı töreni ülkemizde bir kez daha Digitürk yayınlıyor. Hatta Digiturk daha önce yaptığı gibi Şubat ayı boyunca Oscara aday olmuş veya ödülü kazanmış filmleri yayınladığı Moviemax Oscars kanalını yayına soktu.

Bu seneki Oscar adayı filmlerden birisi de The Danish Girl. Türkçesine bakarsak Danimarkalı Kız. İlk fragmanı yayınlandığından itibaren ben de dahil birçok kişinin ilgisini çeken bir filmden bahsediyoruz. Film, En İyi Erkek Oyuncu (Eddie Redmayne), En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Alicia Vikander), En İyi Kostüm Tasarımı (paco Delgado), ve En İyi Yapım Tasarımı (Eve Stewart- Michael Standish) olmak üzere toplam dört dalda ödüle aday.

The Danish Girl, ülkemizde de bugün (12 Şubat'ta), vizyona girdi. Film esasında bir romandan ama aynı zamanda gerçek bir hikayeden uyarlandı. Einar Wegener'dan, yani tarihin ilk transeksüeli Lili Elbe'den bahsediyoruz. İçinde olduğu erkek bedenine ait olmadığını fark eden ve sonrasında gerçek benliğine kavuşabilmek için uğraşan birinin hikayesinden. Bu karakteri de geçtiğimiz sene Her Şeyin Teorisi (The Theory of Everything) filmi ile En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanan Eddie Radmaynecanlandırıyor işte

http://www.ranini.tv/ozel/12179/1/the-danish-girl-bu-beden-benim-degil
Devamını oku ...

8 Şubat 2016 Pazartesi

American Crime Story: Halk, O.J. Simpson'a Karşı


Yıl 1994, günlerden 12 Haziran...

Sözüm meclisten dışarı, 35 yaş ve üzerinde olanlar daha iyi bilirler; Amerikan tarihinde ilgiyi üstüne çeken çok cinayet davası oldu da hiçbiri o gün işlenen çifte cinayet kadar tabiri caizse kitleleri peşinden sürüklemedi. Nicole Brown ve arkadaşı Ronald Goldman'ın öldürülüşlerinden bahsediyorum.

Nicole Brown, futbol kariyerini noktaladıktan sonra oyunculuğa kayan dönemin en ünlü isimlerden O.J. Simpson'ın eski eşi ve iki çocuğunun annesi. Sadece bu bile, medyanın ilgi göstermesine yetecekken O.J. Simpson'ın evinde bulunan kanıtlar cinayet zanlısı olarak tutuklanıp milyonların takipçisi olduğu çetrefilli bir dava sürecini başlatmış oldu. Abartmıyorum, tarihte halk tarafından "canlı" olarak izlenen ilk dava sürecinden bahsediyoruz. İşte o dönem yaşanan tüm bu olaylar (nihayet) dizi olarak karşımıza geliyor. 

American Horror Story'nin de arkasındaki isim olan Ryan Murphy'nin hazırladığı American Crime Story, çifte cinayeti ve O.J. Simpson hakkında açılan davayı işleyeceği ilk sezonuyla tüm dünya ile aynı anda ülkemizde deizlenecek.

Amerika'da FX'in yayınladığı ve sezonu 10 bölüm sürecek olan diziyi, ülkemizde 3 Şubat çarşamba sabahı FOX Crime 8:15'te ve ilk bölüm tekrarıyla aynı gün akşam 20:45 olmak üzere ekrana getirecek. Ben de kısa süre önce ilk bölümün ön izlemesini yapmışken spoiler vermeden ilk bölümden biraz bahsedeyim istedim.

http://www.ranini.tv/ilk-bakis/11920/1/american-crime-story-halk-oj-simpsona-karsi 
Devamını oku ...

Tersten Bakış: Kimler The Vampire Diaries izlememeli?

Tersten Bakış: Kimler The Vampire Diaries izlememeli?

Bir süredir sitede yayındaki dizileri kimlerin izleyip izlememesine dair tespit yazıları yazılıyor. Kısa süre önce The Originals hakkında yazılan yazıyı okuyunca ben de başladığından beridir takip ettiğim The Vampire Diaries konusuna bir dalayım dedim.

The Vampire Diaries, 2009 yılında ekranlarda kendine yer bulan bir vampir dizisi ve muhtemelen bildiğiniz üzere o dönem ortalığı kasıp kavuran Twilight rüzgarının etkisiyle karşımıza gelmiş bir yapım. Uyarlandığı kitap serisinin Twilight'tan çok daha eski olması, hatta 25 senelik olması başka bir detay tabii. Temelinde birbirinden hiç hoşlanmayan iki vampir erkek kardeşin aynı kıza aşok olmasına dayanan da bir hikayesi var. Karakterlerinin ve kendisinin gördüğü ilgi sayesinde The Originals isminde uzantı bir dizi de çıkardı.

The Vampire Diaries'in şimdilerde The CW'da yedinci sezonunu izliyoruz ve reyting anlamında eski parlak günlerinden uzak olsa bile geniş bir kitlenin ilgisi hala üzerinde. Peki, The Vampire Diaries gibi bir diziyi kimler izlememeli?

http://www.ranini.tv/ozel/11743/1/tersten-bakis-kimler-the-vampire-diaries-izlememeli 
Devamını oku ...

Younger — Tanıtım

youngerHot in Cleveland ile birlikte kendi yapımı dizi işine giren TVLand, dizinin yakaladığı başarının ardından portföyünü yavaş yavaş genişleterek başka yapımları da karşımıza getirmeye başladı. Hatta kendisinin alışılagelmiş yapısının dışına çıkarak kahkaha efekti bulunmayan dizilere de yöneldi. İşte bunlardan birisi, geçtiğimiz senenin Mart ayı sonunda karşımıza gelenYounger. Komedi-drama türündeki dizi 13 Ocak’ta ilki gibi 12 bölüm sürecek yeni sezonuyla bir kez daha aramızda olacak. Üstelik daha ikinci sezon başlamadan, çok kısa bir süre önce 3. sezon onayını da aldı.
Younger, kitap uyarlaması bir dizi, yazar Pamela Redmond Satran‘ın 2005’te piyasaya çıkan aynı isimli kitabından uyarlanmış. Bölümleri de 25-30 dakika kadar sürüyor. Arkasındaki isim ise zaten dizinin reklamının da bu şekilde yapıldığı üzere Sex and The City’nin yaratıcısıDarren Star.

Dizinin ülkemizdeki yayıncılığı rahmetli Cnbc-e’nin yerine kurulan TLC‘de. Girişi geçtiğimize göre o zaman gelelim konuya ve detaylara:
Liza Miller, 40 yaşına gelmiş bir kadın. sutton_bioKızı Caitlin üniversiteye yeni başlamış ve kendince yolunda olduğunu düşündüğü evliliği, kocasının kendisini daha genç bir kadınla aldattığını fark etmesi ve aldığı boşanma kararı yüzünden yeni bitmiş. Diziyi de zaten bunun üzerine açıyoruz. Çocuk öncesi yayıncılık sektöründe çalışan Liza, doğumdan sonra kendini kızını büyütmeye adadığından çalışma hayatına bir daha dönmemiş. Ancak artık dönmeye hazır…
Zira boşanma sonrası geçinmek için kocasının desteğine sahip değil ve kızına da üniversite konusunda destek çıkmak istiyor. Ama ’40’ yaşında ve özgeçmişindeki büyük boşluk da iyi görünmediğinden kendisine yayıncılık sektöründe bir türlü iş bulamıyor.
nico_bioHenüz tam olarak pes etmese de şevki kırılan Liza’nın gittiği bir eğlence mekanında 26 yaşındaki Josh ile tanışması ise dizinin temelini atan ve ana konuyu oluşturmamızı sağlayan olay. Çünkü Josh sohbet ederlerken 40’ındaki Liza’nın kendisiyle aynı yaşta olduğunu zannediyor.
Bu düşünceyi kullanan Liza da bundan sonrasında biraz makyaj ve bakım, bir de kendisini 26 yaşında gösteren özgeçmişiyle başvuru yapmaya başlıyor. Bu arada Josh tipinin de gösterdiği üzere dizinin ana erkek karakteri olmakta. Dövmeci ve ufak grubuyla müzikle uğraşıyor.

miriam_bioEmpirical Press’in Pazarlama departmanının başında olan Diana Trout, yaptıkları görüşmenin ardından Liza’yı asistanı olarak işe alan kişi. Hırslı, biraz sert ve kuralcı bir mizaha sahip olan Diana, diğer yandan aslında göstermeyi pek tercih etmediği iyi bir tarafı olan, diziye de eğlence katan unsurlarından birisi. Aynı zamanda yalnız biri de olan Diana’nın gözü yayınevinin patronu Charles’ta. Tabii Charles’ın bundan henüz haberi yok…


hilary_bioKendini 14 yaş daha genç gösterdiği yeni bir hayata başlayan Liza, yeni temposuna alışmak için uğraşırken tabii ki gerçeği sadece Diana’dan değil, iş arkadaşlarından da saklıyor.Kelsey Peters da Liza’nın yeni iş arkadaşı; ilk günden itibaren iştekilerden en iyi anlaştığı kişi. Yayınevinin de kitap editörlerinden.
İkili genellikle birbirinin arkasını topluyor veya birbirlerine çeşitli konularda tavsiye veriyor. Liza, aynı zamanda Kelsey sayesinde yeni ortamlara girip davrandığı yaş düzeyinin hayatına da dahil oluyor… Kelsey’in Thad isminde uzun süredir birlikte olduğu bir erkek arkadaşı var.
debi_bioBu tarzda konuları işleyen dizilerde malumunuz, mutlaka saklanan sırrı bilen ve ana karakterin yanında olan birisi olur. Maggie de dizinin bu karakteri olmakta. Boşanma sonrası Liza’ya evini açan ve iş arama sürecinde ona destek olan Maggie, 26 yaş fikri konusunda onu cesaretlendiren ve ikna eden kişi. Hatta davrandığı yaşa uygun birileriyle tanışması konusunda tavsiye bile veriyor. Ayrıca kendisi lezbiyen ve sanatçı.
Dizinin konusu ve karakterleri aşağı yukarı bu şekilde. Gelelim bir de nasılına:
  • 26 yaşında davranan 40 yaşındaki Liza’yı oynayan Sutton Foster‘ın şu an 40 yaşında olduğu gerçeğini bir kenara koyalım. Sonuçta kendi fikrim ama 26 yaş rolüne gittiğini düşünüyorum.
  • İlk sezonu boyunca dizi eş zamanlı olarak TVLand’in kardeş kanalı Nick at Nite’ta da yayınlanmıştır. Hatta dizinin kardeş kanalda aldığı reytingler orijinal kanalından daha fazla olmuştur.
  • Younger’ın çekimleri New York’ta yapılmakta. Hatta Los Angeles’ta yaşayan Hilary Duff bu yüzden rolü başta reddetmiş, Darren Star’ın ısrarı üzerine kabul etmiştir.
Öncelikle bu dizinin Sex and the City’nin yaratıcısının elinden çıktığı gerçeğini unutuyoruz. Beklentilere ayar çekmeye gerçekten gerek yok. Younger’ın kahkahalara boğmayan veya dramın içine gömülyen sade ve eğlenceli bir anlatım tarzı var. Benim en sevdiğim karakter huysuz patron Diana oldu, The Following sayesinde tanıdığım ama o dönem bu kadar dövmesi olduğunu bilmediğim ve dövmelerine bakmayı pek sevdiğim Nico Torterella’dan Josh’u ve Hilary Duff’ın rolüne gittiğini düşündüğüm Kelsey’i sevdiğimi de söyleyebilirim. 40’ındaki bir kadının 26 gibi davranmasını çok fazla absürde kaçmadan ve olabildiğince inandırıcı anlatmalarını bekliyordum, istediğimi de aldım.
Aslına bakarsanız beklentileri fazla artırmayıp kafa dağıtmalık her bölümü 30 dakikayı geçmeyen bir dizi düşündüğümüzde Younger ihtiyacı bence yeterince karşılıyor. Ben ilk sezonun beşinci bölümünden sonra başlayıp hoşuma gidince peşi sıra güncele yetişmiş, bittiğinde de dahası olsa itiraz etmez bir ruh hali içerisindeydim.
Velhasıl, hazır ikinci sezonunun başlamasına da çok bir şey kalmamışken ve şimdiden üçüncü sezon onayı hazırken dizi, denenmesi açısından tabii ki tavsiyedir efendim. İyi seyirler.
Not: Sitede daha öncesinde diziye dair yazılan şu yazının altında hakkında yorum yapılıyordu.
Devamını oku ...