10 Temmuz 2016 Pazar

Tanıtım: Art of More

AOM_titleOnline dizi ve film servislerinden birisi olan Crackle, kendisi gibi kurumlardan Netflix, Hulu veya Amazon’un gerisinde kalmayıp izlerinden giderek dizi sektörüne giren bir yer olunca, bizim de karşımıza geçtiğimiz Kasım ayında yepyeni bir dizi gelmiş oldu: Art of More.
Crackle, aynı zamanda Hulu’nun aksine Netflix ve Amazon’un izinden gitti ve dizinin bütün bölümlerini aynı gün izleyiciye servis etti. Dahası ortaya çıkan performans sonucunda yine bu yılın sonlarına doğru yayına girmek üzere yeni sezon onayı da verdi. Art of More’un elimizdeki sezonu ise 10 bölümden oluşuyor.
Gelelim detaylara:
TheArtOfMore_Landscape
Roxanna, Graham, Brukner, Davenport

Konusu:

Art of More en özet haliyle açık artırma dünyası üzerine bir dizi. Antikaların veya ünlü ressam resimlerinin milyon dolarlara satıldığını çok defa duymuşsunuzdur veya “Satıyorum, sattım!” lafıyla biten artırmalara da biraz aşinasınızdır. Bu dizi de bu dünyanın perde arkasında olup bitenleri izleyiciye sunmak için yola çıkan bir dizi.
Dizinin merkez lokasyonu bu dünya için önemli bir yer olan New York. Elimizde ana karakter statüsünde 4 karakter ve iki adet açık artırma şirketi var. O nedenle bundan sonrasını onlar üzerinden anlatmak istiyorum.
* Thomas Graham Connor (Christian Cooke): Vakti zamanında Irak’ta asker olarak bulunmuş olan Graham, döndükten sonra doğru kişiler ve doğru bağlantılar diyebileceğimiz bir şekilde açık artırma dünyasının içine girmiş. Küçüklüğünden beri sanata ilgi duymuş, bulunduğu yere kazıyarak gelmeye çalışanlardan.
Açık artırma dünyasının önde gelen şirketlerinden Parke-Mason’da çalışıyor. Rekabetin her aşamada yüksek olduğu bu dünyayı da aslında daha çok Graham üzerinden tanıyoruz. Dizinin başlamasıyla birlikte Graham’ın Irak hizmeti zamanından tanıdığı bazı davetsiz misafirler karşısına çıkıyor ve bununla birlikte her şey herkes için yavaş yavaş işin içinden çıkılmaz bir hale geliyor…
* Roxanna Whitman (Kate Bosworth): Bir diğer hırslı ve rekabetçi karakterimiz ise Roxanna. O da babasının başında olduğu DeGraaf için çalışıyor. Müşterileri ikna edebilmek veya herhangi bir konuda istediğini elde edebilmek için dişiliği dahil ne gerekiyorsa kullanan biri. Bir yandan şirket içinde kendince sebeplerden dolayı hiç anlaşamadığı kız kardeşinin eşi Miles ile çekişirken, diğer yandan önemli koleksiyonlar veya parçalar için Graham ile rekabet içinde.
* Samuel Brukner (Dennis Quaid): Çok zengin, kadınlara düşkün ve şehrin önemli kişilerinden. Uzun zamandır topladığı kişisel koleksiyonunu satışa çıkarmaya karar verince hem Parke-Mason’ın hem de DeGraff’ın radarına giriyor. Roxanna ve Graham’ım rekabetinin merkez ismi olduğunu söyleyebiliriz.
Roxanna’ya karşı içten içe zaafı olsa da öncelik hesabını iyi yapan bir karakter. Çünkü gelirin belli bir kısmını hayır amaçlı bağışlayacağı görkemli koleksiyonunun satışının kendi adına ses getirmesini de istiyor. Çünkü gözü bulunduğu yerin çok daha yükseğinde, Vali olmak için seçimlere girmekte.
Arthur Davenport (Cary Elwes): Tanınmış önemli sanat severlerden ve koleksiyon toplayıcılarından birisi. Ayrıca Graham’ın şu anda bulunduğu yere gelmesinde önemli katkıları olmuş. Onu da dizinin başlamasıyla birlikte bu rekabet dünyasının içinde alış veya satış bakımından kendince bir yer edinmiş halde buluyoruz. Hesaplı, Graham’ı takdir eden ama diğer yandan ne istediğini de bilen biri. Bunun yanında Graham’ın geçmişinin karşısına çıkması bir şekilde Davenport’u da içine çekiyor. Eşcinsel bir karakter.
Art-of-More_CASTDizinin merkezinde Graham’ın başından geçenler ağırlıklı olduğundan, bölümler boyunca aslında Parke-Mason’ın açık artırmalarını ve müşterilerini daha yakından izleme ve tanıma imkanımız oluyor. Dahası bazı bölümlerde o bölüm satılacak eski eserlerin hikayesi, geçmiş zamana gidilerek izleyiciye öyle anlatılıyor. Bu yöntem de benim dizinin en sevdiğim taraflarından biri.
Oldum olası açık artırma teması ve New York ilgimi çektiği için de izlemesi beni zorlamadı. Hatta dizinin gün geçtikçe açılarak devam ettiğini, oyunculukların ise yeterli olduğunu düşünüyorum. Roxanna ve Graham arasındaki rekabeti, ikilinin kendi sorunlarını ve bunların üstesinden gelmek için geçtikleri sınırları en azından ilk sezon boyunca iyi yansıttılar. İki karaktere de benzer şekilde gün geçtikçe daha çok ısındım. Diziyi de sevdim.
Velhasıl, Art of More bu şekilde dizi ve hiç değilse denenmesi için tabii ki tavsiye edilir efendim. İyi seyirler…
Devamını oku ...

Lucifer — Tanıtım

Screen_Shot_2015-11-06_at_5.05.03_AM
Son dönemde ortalık çizgi roman uyarlamaları ve süper kahraman temalı diziler kaynıyor, malumunuz. Üstelik sektirmiyorlar, gelmeye devam ediyorlar. Geçtiğimiz dizi sezonunda bu listeye DC Comics bünyesindeki Neil Gaiman’ın çizgi roman serisi The Sandman’den türeyen DC karakteri Lucifer da katıldı ve Ocak sonu FOX kanalında izleyici karşısına çıktı.
TV’de CSI serisiyle bilinen Jerry Bruckheimer’ın yapımcılığını yaptığı dizi, 13 bölümlük sezonunu da tamamladı ve ikinci sezon onayını alarak gelecek sezon Sonbahar’da Gotham’ın arkasında ekranlara gelmek üzere araya girdi. Tür olarak da elimizde bölümlük polisiye bir dizi var.
maxresdefault

Ana Konusu:

Dizi, Lucifer Morningstar adında emekli bir melek üzerine. Lucifer, bilen bilir, şeytanın isimlerinden birisidir. Cehennem’in hükümdarı şeytan Lucifer, mutsuz olduğu ve hayatından sıkıldığı için görevinden istifa eder ve tahtını terk ederek melekler şehri olarak bilinen Los Angeles’a yerleşir. Burada Lux adında bir bar açıp şeytani yardımcısı Mazikeen ile işleten Lucifer, gününü gün ettiği bir yaşam sürmeye başlar.
Tüm bunların üstüne aradan birkaç yıl geçmişken, günün birinde elbette Lucifer’ın hayatını değiştiren o günün zamanı gelir. Lucifer’ın tanıdığı ve ünlü olmasında yardım da ettiği bir kadın, kulübünün önünde öldürülünce kendisini olayın içinde bulur ve yolu Los Angeles Polis Departmanı’ndan Dedektif Chloe Decker ile kesişir. Dahası kendi doğasının tersine giderek ‘suçluyu cezalandırmak’ için harekete geçerek Chloe’ye yardım etmeye başlar. Ama tabii ki bu yardım girişimi sadece devamında olacakların başlangıcı olur…
536dc18c50

Karakterler:

Lucifer_Morningstar* Lucifer Morningstar (Tom Ellis): Cehennem’i terk ettikten sonra Dünya’ya yerleşen Lucifer, yakışıklı, kadın avcısı ve ayrıca insanların içlerindeki gizli arzuları açığa çıkartabilme ve doğruyu söyletebilme yeteneği bulunan birisi. Diziyle birlikte kendisini başlarda önemsemediği ama sonrasında içine girdiği bir cinayetle uğraşırken buluyor ve bu özelliklerini yeni tanıştığı Chloe’ye yardım etmek için kullanıyor.
Üstelik bu özelliklerinin Chloe üzerinde ‘işe yaramadığını’ fark edince meraklanıyor ve yaşanan olayın bitişiyle birlikte danışman olarak LAPD’ye hizmet vermeye başlıyor. ‘Babası’ konusunda sorunları var.
Chloe_Decker* Chloe Decker (Lauren German): Polis olmadan önce bir filmde oyunculuk yapıp bununla bir miktar tanınan, annesi de aktris olan Chloe, o hayatı arkasında bırakıp polisliğe adım atmış. Eski kocası Dan ile aynı birimde çalışıyorlar ve Trixie isminde bir kızları var. Chloe, her ne kadar Lucifer’ın şeytanmışçasına konuşmasını ve davranmalarını ciddiye almasa ve bazen ona sinir bile olsa vakalarda onunla çalışmaya ve yardımını almaya başlıyor.

Lesley-Ann Brandt as Maze
* Mazikeen (Lesley-Ann Brandt): Lucifer Cehennem’i terk ettiğinde onunla birlikte dünyaya gelen Mazikeen, Lux’ta barmen olarak çalışan ve Lucifer’ın güvendiği biri olan dostu. Dile getirmese de ona oldukça değer veriyor ve bu nedenle problem olarak gördüğü Chloe’den hoşlandığı pek söylenemez. Dobra, güzel, seksi ve dizinin eğlenceli karakterlerinden.


Linda_Martin
* Dr. Linda Martin (Rachael Harris): İlk bölümdeki vaka sayesinde yolu Lucifer ve Chloe ile kesişen Linda, bir terapist ve tanıştıktan sonra Lucifer ile irtibatı kesmiyorlar. Üstelik hem profesyonel hem de profesyonel olmayan açıdan. Linda her ne kadar Lucifer’ın şeytan hallerini ciddiye almasa da bölümler boyu gerek Chloe, gerekse kişisel konularda ona yardımcı olmaya başlıyor.


Amenadiel

* Amenadiel (D. B. Woodside): Lucifer’ın pek anlaşamadığı melek ‘kardeşi’. Amanadiel de ilk bölümle birlikte Lucifer’ı Cehennem’e geri döndürmek için Dünya’ya iniyor ve kafasındaki planları uygulamaya koymaya başlıyor.


Dan_Espinoza

* Dan Espinoza (Kevin Alejandro): Chloe’nin Cinayet Büro Amirliği’nde birlikte çalıştığı eski eşi Dan, Chloe ve Trixie ile olan yakınlığından dolayı Lucifer’dan pek hoşlanmayan bir polis. Ayrıca Chloe ile arayı düzeltme peşinde.
fox_Lucifer_L101_hulu
Lucifer ilk sezonunun geneli açısından konuşursak beğendiğim bir dizi oldu. Tom Ellis’in aksanının ve oyunculuğunun da elbet bunda payı var. Ayrıca Linda ve Mazikeen karakterleri de benim sevdiğim karakterler içindeler.
Dizinin sezon itibarıyla güzel başlayıp, ardından birkaç bölüm ortalama bir şekilde seyrederek yer yer temposunu düşürdüğünü ve bazen sıkabildiğini düşünüyorum. Kapanışa doğru ise tekrardan toparlayarak iyi bir şekilde kapattı. Lucifer, bence bölümlük polisiye konusunda genellikle tahmin edilebilir seviyede ve basit bir şekilde ilerleyen bir dizi olsa da ana konusuna dair bir şeyler işlediğinde çok daha iyi işler çıkaran bir yapım. Oyunculukları da zaten bu tarzda bir dizi için yeterli.
Genel olarak da eğlendirebiliyor ve hiç değilse çerez misali hoş vakit geçirtebiliyor. O nedenle hiç değilse denenmesi için tavsiye edilebilir. İyi seyirler efendim.
Devamını oku ...

68. Emmy Ödülleri’nde adaylık sürecinden haberler var!

18 Eylül’de Jimmy Kimmel‘in sunacağı ve ABC’nin yayınlayacağı törenle sahiplerini bulacak olan 68. Emmy Ödülleri’nde oy verme işleme nihayet başladı ve 27 Haziran’a kadar da devam edecek. Hatta bir süredir Günün Muhabbeti adı altında biz de sitede kendi adaylarımızı sıralıyoruz. İşte bu oy verme süreci devam ederken adaylıklarla ilgili son gelişmeler ve güncellemelerle ilgili Variety’ye ait bir haber medyada kendisine yer buldu. Bu haber madde madde toparlarsak diyor ki:
1. HBO’nun ağır topları Game of ThronesSilicon Valley ve Veep bu sene biraz karmaşık bir durumun içindeler. Çünkü:
Hepsinin sezon finalleri 26 Haziran’da yayınlanacak, yani oylama bitmesine neredeyse 24 saat kala. Silicon Valley sezon finali bölümünü senaryoya adaylık için göstermiş. Game of Thrones ve Veep ise sezon finallerini senaryo ve yönetmenlik için kullanmamışlar, ama 19 Haziran bölümlerini bunun için kullanmışlar. Bu da oylama başladıktan neredeyse bir hafta kadar sonrası ediyor.
HBO’nun herhangi bir sezon bölümünü Emmy’de oy verenlere önceden temin ettiğine dair bir doğrulama şu an için yokmuş. (Game of Thrones’un medya nedeniyle yaşadığı sızıntılardan sonra HBO buna cesaret eder mi şüpheli.)
2. BBC America’da yayınlanan Doctor Who bu sene ilk kez yarışa katılıyormuş. Buna neden olan da kanalın yapımcı pozisyonunda dizinin arkasında yer almaya başlamasıymış. Yalnız diziyi Drama Dizisi dalında aday göstermemişler. Peter Capaldi ve “Heaven Sent” bölümü (9×11) ile Steven Moffat ve Rachel Talalay senaryo ile yönetmenlik için aday gösterilmiş. Kostüm, Makyaj, Yapım Tasarımı ve Görsel Efektler de adaylıklara dahil.
3. Portlandia başrolleri Fred Armisen ve Carrie Brownstein yardımcı karakter kategorisinden yarışa katılırken ana karakter kategorisine kaymışlar. W/ Bob & David‘ten Bob Odenkirk veDavid Cross da ana karakterden giriyorlarmış.
Key & Peele‘den Keegan-Michael Key ve Jordan Peele yardımcı kategorisinde kalıyorlarmış,Amy Schumer da aynı şekilde ana karakterde kalıyormuş.
4. Fred Armisen’in bütün kategoriler dahil Emmy adaylığı için yarıştığı projeleri: Saturday Night LiveUnbreakable Kimmy SchmidtMan Seeking WomanDifficult People, Portlandia veDocumentary Now! Keegan-Michael Key de Key & Peele, Playing House ve The Hotwives of Las Vegas.
5. Sarah Hyland , 7. sezon için (10 yaşından küçük aktörler hariç) Modern Family’de aday gösterilmeyen tek ana karakter oyuncusu olmuş.
6. Tek sezonda kalan dizilerden Amazon’dan Mad Dogs, NBC’den Heroes: Reborn, ABC’denThe Astronaut Wives Club ve Starz’dan Flesh and Bone mini dizi / limitli dizi kategorisinden aday olmuşlar.
The X-FilesWayward Pines ve Containment ise dramadan girmişler.
7. WGN, Manhattan’ı hiç aday bile göstermemiş ikinci sezonu için. Onun yerine Undergroundve Outsiders’a yüklenmeyi tercih etmiş.
8. Hannibal’da Hugh Dancy muhtemel neden The Path için olan yolunun tıkanmaması açısından aday gösterilmemiş. Oyunculuk dalları için Mads Mikkelsen ve Richard Armitagegösterilmiş. Dizi drama ve yazarlıkta da yer alıyor ancak yönetmenlik ile sinematografi ve sanat yönetimi gibi teknik dallarda yok.
Devamını oku ...

Netflix'in 2016 Bitmeden İzleyeceğimiz Yeni Dizileri


Yabancı dizi piyasasında ve yayıncılığında son dönemde online dizi hizmeti veren servislerin başı çekmeye ve ipleri eline almaya başladığı artık bariz bir gerçek. Online hizmet veren bir servis olmalarına rağmen normal bir kanaldan hallice bir portföyleri ve daha fazlasını bünyesinde barındırıyorlar.

Bunların başını da NetflixAmazon ve Hulu üçlüsü çekiyor. Ama tabii ki özellikle Netflix! Hem kendi yapımı dizileri genel olarak kaliteli oluyorlar, hem de bir sezonun bütün bölümlerini tek günde yayınladıkları için izleyenlerinin ilgisini kendilerinde tutmayı başarabiliyorlar. Ayrıca muhtemelen biliyorsunuzdur, bir süre önce dünya geneline açılarak ülkemizde hizmet vermeye de başladı. Hatta bu durumu, orijinal dizilerine İtalya, Fransa, Hindistan, Portekiz gibi hizmet verdiği birçok ülkede dizi siparişi vererek de destekliyor. 

House of CardsOrange is the New BlackDaredevilNarcosSense8Bloodline ve daha birçoğu... İşte pek çok diziyi izleyici karşısına getiren Netflix, ara vermeksizin yeni dizilerini izleyici karşısına çıkarmaya devam ettiği için ben de hiç değilse 2016 bitmeden karşımıza getireceği yeni dizileri bir toparlayayım dedim.

Bakalım neler var?

Devamı burada...
Devamını oku ...

American Gothic: Babana bile güvenmeyeceksin demişler!


Sıcak havanın nihayet gelmesiyle birlikte yaz dizileri de gelmeye başladılar. Bunlardan birisi de her yaz bir-iki diziyi ekrana süren CBS'ten geldi tabii ki: American Gothic.

Baştan söyleyeyim, dizinin ressam Grant Wood'un aynı isimli ünlü eseriyle bir alakası yok. Belki bileniniz vardır, yine CBS'in yayınladığı aynı isimli 1995 yapımı diziyle de hiçbir alakası yok. Elimizdeki komple farklı bir şey. Tür olarak gizem ve drama karışımı hikayenin temeli ise bir seri katile dayanıyor.

Yalnız yakın zamana kadar bizim elimizde olan türden bir şey değil, bu dizideki daha bir gerçek ve ciddi. Olan biten her şey de Hawthorne Ailesi'nin etrafında dönüyor ve dönecek. American Gothic sezonu 13 bölüm sürecek bir dizi ve eğer kanal sözünden caymazsa hikayesini bir sezonda toplayarak final yapacak türden de bir yapım.

Ben de bir süredir izlemek için beklediğim bu dizinin ilk bölümü 22'sinde yayınlanmışken bölümünün ardından bir ilk bakış yazayım dedim. Bu arada dizinin ülkemizdeki yayını 30 Haziran Perşembe 21:15'te FOX Life'ta başlayacak, aklınızda olsun. Başlayalım bakalım...

Devamı burada...
Devamını oku ...

Yeni bir Agatha Christie dizisi geliyor!


Agatha Christie'nin eserlerinin televizyon hakkını aldıktan sonra harekete geçen BBC, ilk olarak her ne kadar istediğini alabildiğini pek söyleyemesek de Tommy ve Tuppence çiftine ait iki kitabın işlendiği altı bölümlük Partners in Crime dizisini geçtiğimiz sene izleyici karşısına getirmişti.

Ardından da bu sefer polisiye kraliçesinin en çok satan ve en sevilen kitabı On Küçük Zenci'nin üç bölümlük mini dizi uyarlaması And Then There Were None yeni yıla az bir zaman kala yayınlanmıştı ve kanalı oldukça memnun etmişti. İşte, BBC kısa süre önce yazara ait üçüncü mini dizi projesini hayata geçirme kararı verdiğini açıkladı. Bu sefer de Christie'nin 1925'te yazdığı kısa hikaye The Witness for the Prosecution dizileştiriliyor.

Zamanında tiyatro oyunu olarak da sergilenmiş olan hikaye, 1957'de film olarak çekilmiş, ülkemizde Beklenmeyen Şahit olarak vizyona girmiş, 6 dalda Oscar adayı olmuş ve Elsa Lanchester'e Altın Küre kazandırmıştı. BBC'de iki bölüm halinde yayınlanacak diziyi hazırlayan kişi ise yine kanala bir diğer Agatha Christie eseri olan And Then There Were None'ı hazirlayan isim Sarah Phelps.

Konusu ise genel olarak cinayetle suçlanan bir adamın duruşması üzerine. Sör Wilfrid Roberts sağlık problemleri yüzünden mesleğine ara vermiş bir avukat olsa da daha önceden tanıştığı ve hatta avukatlığını yaptığı Leonard Vole cinayetle suçlanmaya başlayınca mesleğine geri dönüyor. Vole zengin ve dul Emily French’i öldürmekle suçlanıyor ve Leonard’a çok aşık olan French'in ölmeden mirasındaki en önemli varis olarak Leonard’ı ataması yüzünden tüm gözler onun üzerinde. Üstelik tüm deliller de tutarlı bir şekilde Leonard'ı gösteriyor...
Devamını oku ...