Ama daha bitmedi! Dedim ya işler düşündüğümüz gibi gitmiyor diye Harry yine peşimi bırakmadı. Daha sonra ben daha 13 yaşındayken daha 6 yaşında olan kuzenim beni sinemaya götür diye tutturdu. Neymiş kuzen-kuzen vakit geçirecekmişiz?! 6 yaşındaki çocuğun dediğine bak sen! Daha o zamanlardan beri tek başına sinemaya gitmeye bayılan ben dayımın hatrı-bizimkilerin ısrarı dayandık yine sinema kapılarına. Hangi filmi izlediğimizi tahmin etmek zor olmasa gerek tabi ki Azkaban Tutsağı! Nasılı da gayet basit yani,6 yaşında daha okuma bilmeyen çocuğu alt yazılı filme götürememe ve o sıralarda dublaj da olsa Türkçe olan tek filmin Harry Potter olması durumu. Bak sen şu şansa? J
Neredeyse 20 yaşındayım, kaç senedir sinemaya giderim Harry Potter Azkaban Tutsağı’ndan başka bir filmi sinemada 2. kez izlemedim. Bu şeref de kuzen takviyesiyle Harry’ye nasip oldu. 2. kez izleme ile filmi hadım etmiş, Harry'ye de daha bir bağlanmış oldum. Sonrası mı? Sonrasında Harry’nin laneti sardı işte beni. Önce aradaki 2. kitap farkını kapattım. Ateş Kadehi, Zümrüdü Anka Yoldaşlığı, Melez Prens derken Ölüm yadigarları… Filmler, kitaplar,detaylar derken geçti 6 sene işte. Hala da anlamadım zaten ne ara geçirdim ben o 6 yılı? Anlaşılan Harry’nin laneti devam ediyor hala. Bir ömür boyu da etsin ister miyim? Lisedeki İngilizce hocamın söylediği o berbat cümleyle cevap vereyim: "Tabiî ki de of course!!"
İşte size benim Harry Potter ile tanışmam. Bu giriş yazısından sonra Harry Potter ve Ölüm Yadigarları ½ kritiği için zemin hazırlanmış oldu sanırım,gelelim şimdi ona.