2 Ağustos 2012 Perşembe

Dexter'da 7. Sezon


\

Bir süredir sürekli 
Dexter ile ilgili yeni videolar bizlerle buluşup duruyor. Yakın zaman içinde, bildiri halinde sitede yayınlanan ilk bölümün ilk 2 dakikası da bunun son örneği. Ancak, videoların yanında yeni sezonda neler olabileceği ile ilgili yazılı haberler de bizlere gelmekte. Bu nedenle, ben de dizinin 7. sezonunda neler olabileceğiyle ilgili yapılan açıklamalar üzerinden bir toparlama bildiri yapayım dedim. Temelinde yapımcılardan Sara Colleton'ın yaptığı bir röportajınolduğu yazı, epey uzun ve başta 6. sezon finalini izlememiş olanlar olmak üzere dizinin geleceğiyle ilgili yüksek miktarda ispiyon içermektedir. Sonra uyarmadı demeyin. :)

\


1) Yeni Karakterler:
Zaman zaman açıklanan kadro haberlerine göre birçok yeni karakter diziye katılmış durumda. Öncelikle bunları canlandıracak isimleri sıralarsak: Yvonne StrahovskiRay StevensonJason GedrickKatia WinterCalista Flockhart,Matt GeraldSavannah PaigeNicolas VigneauKathrin Middleton ve Lauren Mayhew. Bu isimler içinde konuk oyuncu olarak yer alacak olanlar olsa da sezonun birçok bölümünde hatta tamamında görünecek isimler de bulunuyor. Bunlar içinden karakterleriyle ilgili bilgi sahibi olduklarımıza bakarsak:
Ray Stevens ve Katia Winter
Ray Stevenson ve Katia Winter
Yeni sezonunun önemli karakterlerinden olan Isaac (Ray Stevenson), Miami'de gece kulüpleri işleten ve bir suç şebekesinin başında olan bir isim. Miami'ye bir polisi öldürmekle suçlanan ve ortadan kaybolan arkadaşının ardından gelen Isaac, arkadaşının başına neler geldiğini ve nasıl ortadan kaybolduğunu bulmak isteyen biri ve sezon içinde uzun süreli bir hikayesi var. Jason Kendrick'in oynadığı George karakteri onun kulüplerinin yöneticisi, Katia Winter'ın oynadığı karakter ise bir gece kulübünde (yüksek ihtimalle bahsi geçenlerden birinde) çalışan bir Rus striptizciyi canlandırıyor.
Chuck dizisindeki Sarah rolüyle tanınırlığı zirve yapan Yvonne Strahovski de Hannah McKay adında yine sezonun tüm bölümlerinde görünecek bir karakteri canlandırıyor. Yapımcının dediklerine göre, Hannah Florida'dan gelen ve kendisinden büyük bir adamla yollara düşmüş bir kadın.
\
İkili acımasızca ve zevk alarak cinayet işliyorlar ama yakalandıklarında Hannah erkek arkadaşı aleyhine şahitlik ediyor. Bu nedenle adama müebbet hapis cezası veriliyor, kadın da yeni bir hayata başlıyor. Yıllar sonra, karakterin bir şekilde yolu Dexter ile kesişmekte. Hannah göründüğünden karmaşık ve Dexter’ın karşılaştığı tüm kadınlardan çok farklı bir kadınmış. Ayrıca, yapımcı ikili arasında doğabilecek romantizm ile ilgili soruya da "Bir erkek ve kadın yan yana geldiğinde her zaman böylesi bir ihtimal vardır" diyerek kaçamak bir cevap vermiş.
7. sezonunun ilk bölümünde bizleri bekleyen bir şey de flashback (geriye dönüş). Yapılacak olan flashbackte Savannah Paige genç Debra, Nicolas Vigneau genç Dexter, Kathrin Middleton da Doris Morgan olarak karşımıza çıkacak.
2) Laguerta Sahnelere Dönüyor
\
Terfi aldığından beridir dizide kendine daha az yer bulan Maria LaGuerta (Lauren Vélez) bu sezon bir nevi geri dönüş yapıyor ya da en kötü ihtimalle artık kendine daha fazla yer buluyor. Nasıl mı? Dexter'ın yaptığı hata sayesinde.
Bildiğiniz gibi, Bay Harbor Kasabı davasında Dexter'ın katkılarıyla Çavuş Doakes'un katil olduğu düşünülmüştü ve onun ölümünden sonra dava da kapanmıştı. Bu sezon Dexter'ın bir suç mahallinde düşürdüğü kan örneklerinden biri geçmişe dönüşü sağlayacak. Kan örneğini bulan ve bununla daha önce sadece Bay Harbor Kasabı davasında karşılaşan LaGuerta, şüphelenmeye ve araştırmaya başlıyor.
Yakın arkadaşı Çavuş Doakes'un masumiyeti için başlarda sessiz olarak işleri yürüten Maria, zaman ilerledikçe Dexter'a daha da yaklaşmaya başlıyor ve sevilen seri katilin etrafındaki çember daha da daralmaya başlıyor.
3) Peki, Debra?
\
Yapımcının dediğine göre bu sezon pişmanlık, suçluluk ve utanç gibi Dexter'ın daha önce hiç hissetmediği duygular üzerine kurulu olacak. Debra açısından da işler bir bu kadar karışık. Dexter bu zamana kadar onun için hep biraz anlaşılmazdı ve o bunun sebebinin kendisi olduğunu düşünüyordu. Ama şimdi, Dexter’ın tüm bunları kendisini korumak için yaptığını öğrendi. Peki, bundan sonra ne yapacak? Sevmeye devam mı, yoksa soğuma mı olacak? Abisini polise teslim mi edecek? Yapımcının ağzından yazıya devam edersek:
"Debra şu anda cinayet biriminin şefi. Gördükleri adalet duygusunu ve sistemini gerçekten etkilemeli. Debra için gerçekten de oldukça zor bir yıl olacak. Onun abisiyle arasındaki ilişkisinin ne yönde ilerleyeceğini izlemek diziyi seven sevenler için oldukça büyüleyici olacak.
\
Debra gibi Dexter için de zor bir yıl olacak elbette. Onun dünyası da alt üst oluyor. Hiçbir zaman Debra’yı hayal kırıklığına uğratmak gibi bir duyguyla uğraşmamıştı. Bu sezon onun savunmasız yönünü de göreceğiz. En önemli sorunlarından biri de Debra'nın her an onu tutuklayabileceği gerçeği."
Sara Colleton, bu sezon Debra'nın Dexter ile ilgili "her şeyi" öğreneceğini ve sezon ilerledikçe hissettiği aşkta ne yönde bir değişim olacağını öğreneceğimizi de söylemiş ve şöyle devam etmiş:
\
"Debra abisinin gerçek kimliğini öğrenmenin yanında bu sayede babasının gerçekte nasıl biri olduğunu ve Dexter'ı eğitmek için neler yaptığını öğrenecek. Bu da onun hayatındaki başka bir dönüm noktası. Ama Debra'nın tıpkı Harry'nin ilk sezonda söylediğini 5. sezonda söylediği gibi 'Belki de ölmeyi hak eden insanlar vardır.' dediğini, aynı şekilde Dexter'ın 'Eğer birini sevebilecek olsam bu Deb olurdu.' dediğini de unutmamalıyız. Dexter, eğer Lumen gibi nasıl olduğunu bilen ve kabullenen birine sahip olabilirse bu bir çeşit rahatlamaya sebep olabilir, ama yeni sorumluluklar getireceği de aşikar."
\
Evet, yapımcıdan ve diğer kaynaklardan gelen yeni sezon haberleri bu şekilde. Dexter 7. sezonuyla 30 Eylül günü yeniden bizimle olacağını hatırlatmakta fayda var.
Kaynak: 22dakika.org - Yazı bana aittir.
Devamını oku ...

Olimpiyatlar ve NBC Dizileri

Bildiğiniz gibi 2012 Yaz Olimpiyatları 27 Temmuz'da yapılan görkemli bir açılışla Londra'da başladı. Hatta,12 Ağustos'a kadar da devam edecek ve Türkiye'den katılan 114 sporcu da çeşitli dallarda ülkemizi temsil etmeye başladılar. Peki, bunun dizilerle ya da burayla ne ilgisi var? Olimpiyatların Amerika'daki yayın hakları, ulusal kanallardan biri olan NBC tarafından alınmış durumda. İşte bu bahsettiğimiz kanal, yememiş içmemiş yarışları, 2012-2013 sezonunda sonbaharda yayınlayacağı 5 yeni dizisine entegre ederek, 1 dakikayı geçmeyecek türden tanıtımlar hazırlamış. "Nasıl bir şey yapmış?" derseniz buyurun yazının devamına...


1) Animal Practice - Jimnastik (Halka)


\

Dizi, hayvan sahiplerini adam yerine koymayan, hayvansever veteriner George Coleman'ın üzerine bir komedi dizisi ve 26 Eylül'de ekranlarda olacak. Ancak, kanal ilk bölümünü 12 Ağustos'ta bizlere ulaştıracak.
2) Chicago Fire - Atletizm
\

Dizi, yapısı gereği Chicago İtfaiyesi'nin maceraları işleyen bir yapım. İçinde Taylor Kinney ve Jesse Spencer gibi isimleri bulunduruyor ve 10 Ekim'de bizlerle olacak.
3) Guys With Kids - Bayrak Yarışı
\

Guys with Kids, hala çocuk kalmış çocuk sahibi 30'larındaki 3 adamın etrafında gelişen bir komedi dizisi. Arkasında ünlü komedyenlerden Jimmy Fallon'ı da barındıran bu yapım, 12 Eylül'de bizlerle olacak.
4) The New Normal - Yüzme
\

The New Normal, eşcinsel bir çift ve bu çiftin çocuk yapmasına yardımcı olmak için taşıyıcı anne olmayı kabul eden kadın üzerine kurulu olan bir komedi. Dizinin yaratıcısı Ryan Murphy ve başrollerden biri de Hangover'dan bildiğimiz Justin Bartha. Dizi, 11 Eylül'de bizlerle olacak.
5) Revolution - Karışık
\

NBC'nin, hatta belki de sezonun en iddialı gelen dizisi olan Revolution, kıyamet sonrası hikayeyi işleyen bir yapım. Dünya'daki enerjilerin bitmesinin ardından hayatta kalmaya çalışan insanlara odaklanacak. Arkasında da Supernatural'ın yaratıcısı Eric Kripke ve J.J. Abrams var. Revolution, 17 Eylül'de bizlerle olacak.


Kaynak: 22dakika.org - Yazı bana aittir.
Devamını oku ...

Tanıtım: Bron/Broen (The Bridge)


\
Geçtiğimiz yıl yeni sezon zamanı, İsveç ve Danimarka televizyonlarında yeni bir ortak yapım kendini gösterdi. Danimarka'da Broen, İsveç'teyse Bron adıyla yayınlanan bu dizi, ilk sezonunda 10 bölüm yayınlanarak şimdilik ekranlardan uzaklaştı. İşte, bahsi geçen ve benim Broen demeyi tercih ettiğim yapım, Nisan ayında BBC4 kanalı tarafından da yayınlanmaya başlayınca birçok insanın dikkatini çeker hale geldi. Ben de izleyip sevdiğim bu yapım hakkında tanıtım yazayım dedim. İngiltere'de The Bridge adıyla yayınlanan bu dizi, nasıl bir şeydir derseniz buyurun yazının devamına.

\
Danimarka ve İsveç'i birbirine bağlayan Öresund Köprüsü'nde elektrikler 48 saniyeliğine birdenbire kesiliverir. Elektrikler yeniden geldiğinde ise köprünün orta yerinde yatan bir ceset ortaya çıkar. Ortadan ikiye bölünmüş ve İsveç'li bir politikacı kadına ait bir ceset... İki ülke de olaya müdahale etseler de ölen kadın İsveç'li olduğu için davayı İsveç üstlenir. Ama çok geçmeden olayın bu kadar basit olmadığı ortaya çıkar...
Yapılan tahlillerde ikiye ayrılmış cesedin alt kısmının 1 yıl önce kaybolmuş Danimarkalı bir fahişeye ait olduğu ortaya çıkınca, devreye Danimarka da girer ve iki ülke ortak soruşturma yürütmek zorunda kalırlar. Ancak, çok geçmeden olayın bununla da kalmayacağı ortaya çıkar...
\
Polislerin karşısındaki katil, sıradan seri katillerden birisi değildir. Olayların arkasındaki kişi, bir gazeteciyi de kullanarak iki ülke için de problem olan 5 halk sorununa işaret edeceğine dair bir mesaj yayınlar. İşte, o zamandan itibaren rekabet, mücadele ve savaş başlamış olur. Katil, sorunlara "kendi yöntemleriyle" dikkat çekmeye çalışırken polisler, iki ülkeyi de kapsayan bir soruşturmada kedi-fare oyununa girişirler.
Konunun ardından tanıtıma, karakter bazlı kadroyla devam edelim :
\
Saga Norén, olayı İsveç adına araştıran cinayet masası dedektifi. Dava çözme oranı mükemmel ve iş arkadaşlarının deyimiyle "özel" biri olan Saga, işkolik, duygu yoksunu, insan ilişkileri açısından görüp görülebilecek en berbat kişi. Ayrıca, dizinin de en sevilesi ya da en nefret edilesi karakteri. Saga'yı, bu dizi sayesinde kendi ülkesi dışında da tanınmaya başlayan Sofia Helin canlandırıyor.

\
Martin Rohde, olayı Danimarka adına araştıran cinayet masası dedektifi. Martin, olan bitenlere rağmen Saga'ya tahammül edebilen, ailesiyle hassas durumda ilişkilere sahip ve davaya Saga kadar bağlı olmasa da çözebilmek için sınırları zorlamaya gayret eden biri. Karakteri, ülkesinin başarılı oyuncularından biri olsa da dışarıda bu dizideki rolüyle tanınma fırsatı bulmuşKim Bodnia canlandırıyor. 

\
August Rohde, Martin'in ilk evliliğinden olma 18 yaşındaki oğlu. Henüz iş sahibi olmayan ve babasının yanına yeniden taşınan August'un Martin'le arası geçmişin de katkısıyla bozuk durumda. Ayrıca, "bundan sonrası için hakkında ne söylense ispiyon olur" durumunun da bu dizideki en geçerli karşılığı. Karakteri, kariyerinin başındaki genç isimlerden Emil Birk Hartmanncanlandırıyor. 

\
Mette Rohde, Martin'in ikinci eşi ve ikizlerinin annesi. Mette, arası pek iyi olmasa da August'la iyi anlaşmaya çalışan, Martin'e bağlı, aslında dizi boyunca olan her şeye karşı onun yanında olmak için çaba gösteren biri. Karakteri, The Killing'in orijinal versiyonu Forbydelsen'e de konuk olmuşluğu da bulunan Puk Scharbau canlandırıyor. 
Broen, temelde 2 ana karaktere ve önemi büyük belli bazı karakterlere sahip olsa da yan kadro bakımından epey zengin bir dizi. Saga'nın patronu, Martin'inpatronu ya da bahsi geçen gazetecinin yanında birden fazla bölümde kendine yer bulan birçok oyuncuyu barındırıyor. Dizide 5 ana sorun işlenmeden önce -aslında genellikle bir önceki sorunla uğraşılırken- sorunlarla bağlantılı olan yan karakterlerin hikayeleri de bizlere sunulmakta.
\
Broen 'deki araştırma ekibi
Bilindik adıyla The Bridge (Köprü) dizisi, 2013 sonbaharında yeniden bizimle olacak olsa bile merkezindeki olayı ilk sezon sonunda sonuca erdiren bir yapım. Hem de anlatılmaz yaşanır dediğimiz türden, olağanüstü bir sonla... Dizi, sahip olduğu atmosfer bakımından kıyaslandığı The Killing ile de benzerlik göstermekte. Oyunculukların da aynı şekilde ondan aşağı kalır yanı yok. Davada 10 bölüm boyunca karşımıza çıkanlar, işlenen halk sorunları, bunların işlenme yöntemi ve yan hikayeler derken bölümlerin nasıl geçtiği neredeyse anlaşılmıyor bile... Aslında Broen, ilk sezonunun finali için bile izlenebilecek türden bir dizi... Sonuçta, 10 bölümlük bu mini şaheser, konusu hoşuna giden herkese şiddetle tavsiye edilir.
\
İzleyenlere ya da izleyeceklere şimdiden iyi seyirler.
Kaynak: 22dakika.org - Yazı bana aittir.
Devamını oku ...

Tanıtım: Merlin

\
Kral Arthur Efsanesi'ni bilir misiniz ya da ünlü büyücü Merlin'in aslında kim olduğunu? Kaliteli İngiliz kanalı BBC, işte tam da bundan yola çıktı ve 2008 yılında yüzyıllardır kulaktan kulağa dolaşıp duran, birçok kez uyarlamasıyla karşılaştığımız bir efsaneyi dizileştirdi ve karşımıza çıkardı. Merlin, geçtiğimiz aylarda 4. sezonunu kapattı ve Eylül 2012'deki dönüşüne kadar bir kez daha ara verdi. Peki, nasıl bir dizidir tam olarak Merlin? İşte, bu sorunun cevabı yazının devamında.
İngiliz yapımı Merlin, tarihin ünlü büyücülerinden Merlin'in gençlik dönemi ve tarihte Kral Arthur olarak bilinen Arthur Pendragon'un tahta çıkış, tahttaki yaşamı ve ikili arasındaki dostluk üzerine kurulu bir yapım. Dizi, ülkemizde Cnbc-e, Amerika'da ise Syfy kanalı tarafından gösteriliyor. Girişi çok da uzatmadankonuya geçersek:
\
Dönemin güçlü krallığı Camelot, Uther Pendragon yönetiminde büyünün tamamen yasak olduğu bir ülkedir. Uther, yıllar önce büyü nedeniyle eşini kaybedince büyüyü tüm ülkede yasaklar. Hatta o kadar ileri gider ki büyüyle ilişiği olduğu düşünülen birçok kişiyi ya yakar ya idam ettirir. Bu olayın ardından uzun yıllar geçer...
Merlin, annesiyle yaşayan ve büyü gücü gün geçtikçe artan bir gençtir. Günün birinde, Merlin'in oğlunu krallığa kurban etmek istemeyen annesi, dostlarından Gaius'tan bu konuda yardım ister. Oğlunu yanına alması, krallığın katı büyü kurallarından koruması ve büyü konusunda onu eğitmesi için... Gaius'un bunu kabul edip Merlin'i yanına almasıysa her şeyi başlatan olay olur.
\
Gaius, Uther'in en güvendiği adamlarından biri, sarayın da şifacısıdır ve Merlin, büyü yasaklarının en ateşli olduğu yere gelerek onun yanına yerleşir. Üstüne, tanışmasının çok da iyi olmadığı Prens Arthur'un hayatını tesadüfen kurtarmasıyla bir de onun özel hizmetlisi olur. Ama bu kadarla da kalınamaz...
Sarayın gizli kalmış zindanlarında hapsolmuş, yaşayan son ejderha, Merlin'e "Arthur tüm toprakların kralı olacak, ama sen olmazsan da başaramayacak. Bu senin kaderin, bundan kaçamazsın" deyince, kahramanımızın bundan sonraki yazgısı belli olmuş olur. Merlin, başlarda hiç istemese de bundan sonra, Arthur'a karşılaştığı zorluklarda yardım etmek, onu korumak ve tüm bunlar olurken ne olduğunu herkesten saklamak zorundadır. Tabii bunun yazıldığı kadar kolay olmayacağı da aşikardır.
Dizinin karakter bazlı kadrosuyla devam edersek:
\

Dizide gençlik dönemini izlediğimiz tarihin ünlü büyücüsüMerlin, kariyerinin çok başındaki isimlerden Colin Morgantarafından canlandırılıyor. Çok sakar, epey tembel, biraz şapşal ama oldukça yetenekli bir büyücü olan Merlin, sevdikleri için her şeyi yapabilecek ve her ne yaparsa yapsın Arthur'a bağlı birisi. Belki de ona katlanmayı başarabilen tek kişi... 



\
Merlin'de Camelot'ın gelecekteki varisi Arthur Pendragon, genç oyuncu Bradley James tarafından canlandırılıyor. Arthur, annesini büyü yüzünden kaybettiği için büyüye karşı olsa da babası kadar katı ve acımasız olmayan biri. Ayrıca, yıllardır babasının yeri için kendini hazırlayan ve bunu ona kanıtlama peşinde, güçlü, kendini beğenmiş, halkına çok bağlı ve Merlin'i sürekli eleştirip dursa da onun dostluğuna değer veren bir prens. Tabii, ölümcül durumlar olmadıkça Merlin için böylesi bir şeyi onun ağzından duymak, duyulsa bile sonrasında hatırlamasını beklemek büyük hata olur. 

\
Dizinin bilge adamı, Merlin'e büyüsünü kullanmada ve hakim olmada rehberlik eden GaiusBAFTA ödüllü oyuncuRichard Wilson tarafından canlandırılıyor. Gaius, çeşitli görüş ayrılıklarına rağmen Uther'e asla ihanet etmeyecek biri olsa da Merlin'i de kurallara kurban etmemeye son derece kararlı birisi. 

\

Camelot'un kralı, eşini oğlunun doğumu sırasında büyü yüzünden kaybedince her şeyi yasaklayan Uther Pendragon'ı, çoğu kişinin halen Buffy: The Vampire Slayerile hatırladığı usta oyucu Anthony Head canlandırıyor. Uther amaç ne olursa olsun, kullanan kim olursa olsun her türlü büyüye karşı olan duruşu nedeniyle Merlin'in ikili bir hayat sürmesinin öncelikli nedeni. 



\

Merlin dizisinin en sevdiğim karakteri olan Morgana, kariyerinin başındaki bir diğer isim Katie McGrath'e emanet. Uther'in manevi kızı ve sürekli didişseler de kopamadığı Arthur ile Uther'e çok bağlı olan Morgana, Kral Arthur ve Merlin'i içine alan orijinal efsanenin en önemliparçalarından birisi. Hatta belki de en önemlisi... 




\

Dizinin olanlar üstüne izleyiciden en çok tepki alan karakteriGuinevere (Gwen)Angel Coulby tarafından canlandırılmakta. Saraya gelişinden itibaren Merlin'in en yakın arkadaşı konumuna gelen Gwen, Morgana'nın şahsi hizmetçiliğini yapan, orijinal efsanede de yeri önemli olankişilerden biri. 




\
Son olarak, dizinin yaşayan son ejderhasına ünlü oyuncuJohn Hurt sesini vermekte. Merlin'in Arthur'un yanında yer almasında ve başı sıkıştığında akıl vermesiyle diziye katkı sağlayan ejderha, büyü yasaklarından nasibini almış ve sarayın derinliklerinde bir yere hapsolmuş.



Merlin ile ilgili bilinmesi gereken ilk şey, dizinin -genel çizgide bağlı kalsa da- efsaneyi kendi bildiği gibi anlattığı. Dizi, efsaneyi, sihri, dostluğu, dramayı ve özellikle komediyi bünyesinde çok iyi bir şekilde harmanlamış bir yapım. Oyunculukları da dizi için oldukça yeterli. Bunun yanında, asıl yayın yeri olan İngiltere'de gördüğü ilgi de gün geçtikçe artmakta. Hatta öyle ki yayınlanan son 2 bölümüyle sezonlar boyunca aldığı en iyi reytingi topladı. Sonuçta, Orta Çağ'ı konu alan bu büyülü yapım, konusu hoşuna gitsin ya da gitmesin, denenmesi için herkese tavsiye edilir.
İzleyenlere ve izleyeceklere iyi seyirler...
\

Kaynak: 22dakika.org - Yazı bana aittir!
Devamını oku ...

Bir Fantastik Dizi için Gereken Malzemeler


\
Fantastik türde bir dizi için ne gerekir? Ya da bu tarzda dizilerin olmazsa olmazları nelerdir? İşte, sevilen yabancı dizi yayın kanallarımızdan Cnbc-e, dergisinin Haziran ayı sayısında bu konuyla ilgili bir derleme yapmış. Ben de mümkün olduğunca orijinale sadık kalarak yazıyı bildiri haline getireyim dedim.
1) Kurmaca Kasaba
Orman manzarası: Dur durak bilmeden vampirlerin, şeytani varlıkların, canavarların peşinden koşan kahramanları düşünün. Bütün bunlar bir şehir ortamında nasıl yapılabilir sizce? İşte, bu nedenle tanık olduklarını saklayacak, geceleri insanın içini ürpertecek ve sınırları içinde bir ormana sahip kasaba, böylesi işler için oldukça ideal.
Uykusu ağır kasaba sakini: Kurmaca kasabada bütün insanlığı etkileyecek olaylar yaşansa da yaşananların saklı kalması zorunludur. Bunun için de olandan bitenden haberi olmayacak, uykusundan uyanmayacak kasaba sakinleri dizide olmalı ve ana kahramanlara sorun teşkil etmemelidir.
Kasaba ile aynı adı taşıyan bir lise: Mystic Falls Lisesi, Smallville Lisesi, Beacon Hills Lisesi... Başrollerin ikinci adresi ve pek çok olayın geçtiği merkezler. Peki, neden ana karakterlerin çoğu liseli? Çünkü üniversite demek karışık bir dünya ve kurguda doğabilecek sorunlar demek. Bu nedenle, kahramanlar üniversitede değil bir lisede okumalı ve rahat bir ders programına sahip olmalıdır. Zira, hiçbir fantastik dizinin kahramanlarını geç, aslında hiçbir dizi kahramanının gerçek bir liseli kadar ders çalışacak vakti yoktur.
The Vampire Diaries - Damon ve Elena
The Vampire Diaries - Damon ve Elena
Etkinlik çılgınlığı: Dizinin merkezi nasıl bir yer ya da ne kadar büyük olursa olsun, başka insanların dikkatini çekecek türden etkinliklere muhtaçtır. Bu bağlamda, tarihi epey geniş ve her şeyi kutlamaya istekli bir kasaba, daima tercih sebebidir. Hatta öyle ki gerektiğinde "20'ler Dansı" (The Vampire Diaries) düzenleyecek kadar bile ileri gidilebilir. Malum, özel gün demek kırılma noktası olayın yaşanacağı gün demektir.
2) Yetim Kahraman
Clark Kent (Smallville) - Elena Gilbert (The Vampire Diaries)
Clark Kent (Smallville) - Elena Gilbert (The Vampire Diaries)
a) Yetim kahramanların aile geçmişleri asla tekdüze olmaz; daima en az bir üyesi sorunludur. Gerçek anne ve babaların kimlikleri, akıbetleri ve yaptıkları kahramanların gelecekteki hallerini şekillendirir; diziye de birçok yan ve ana hikaye sağlar. Bu nedenle, genel olarak tercih sebebidirler.
b) Hayat, yetim kahramanları çeşitli şekillerde zaten yeterince etkilemiştir. Bu nedenle, onlar yeni acılara sebebiyet verecek türden maceralarla uğraşmak istemezler. Ancak, ilk başta ne tepki verirlerse versinler, birkaç bölüm içinde fantastik aleme öyle bir dalarlar ki normalliğin ne demek olduğunu unuturlar.
c) İçte kırılgan ama dışta güçlü görünmeye çalışan kahramanlar, senaryonun etkisiyle zaman içinde olgunlaşır ve kendine güvenen bireyler haline gelirler. Hayatları eskisi kadar acınası olmaz ve dostlarıyla öylesine değil, büyük bir amaç için toplanırlar. Artık sahip oldukları anormallikler kurtarıcıları, normallik de düşmanlarıdır.
3) Heterojen Çete
Fantastik filmlerde olduğu gibi dizilerde kaşımıza çıkan, bolca yan hikaye kaynağı sağlayan bir başka durumsa türlerin kardeşliği. Bir dizide ne kadar farklı tür varsa, o kadar daha çok karmaşa çıkacak demektir. Ama, ortak düşmana karşı yapılan birleşmeler de tabii ki her daim karşılaştığımız durumlardan birisi. Hele bir de türler arasındaki sorunlar aşılırsa ve bir ortaklık kurulursa bir daha iki karakter arasına başka bir kara kedi bile giremez.
Peki, kim daha üstün? Bir dizide soğuk çekicilikleri nedeniyle vampirler her zaman daha üstün ve tercih sebebidirler. Kurtadamların doğası, onları ikinciliğe taşır. Süper kahramanlar ve uzaylılar ise yapıları gereği, vampirler ve kurtadamların bulunduğu yerlerde olmazlar. Zombiler her zaman listenin sonundadırlar, çünkü diğerleri varken onların borusu ötmez. Cadılar ve büyücülerse yapabileceklerinin belirsizliği nedeniyle diğer türlerin her daim çekindiği gruba girerler.
4) İmkansız Aşk
Chuck ve Ned (Pushing Daises) - Buffy ve Angel (Buffy)
Chuck ve Ned (Pushing Daises) - Buffy ve Angel (Buffy)
Her dizinin ve filmin olmazsa olmazı aşk, fantastik dünyanın da merkezindedir. Sevgilinin mutluluğu, ana kahraman için her şeyden önemlidir. Hatta bu uğurda birçok kez kendini tehlikeye atmaktan da çekinmez. Ama dizideki nasıl bir aşk olursa olsun, içinde ne kadar çok imkansızlık barındırırsa o kadar ilgi çeker. Ölümsüzlük, büyük bir sır ya da bir lanet... Her halukarda, aşıklar birbirine ne kadar kavuşamazsa o derece ön plana çıkarlar. Bunun dizilere faydasını da siz düşünün artık...
5) Sağlam Dostluk
Arthur ve Merlin (Merlin) - Scott ve Stiles (Teen Wolf)
Arthur ve Merlin (Merlin) - Scott ve Stiles (Teen Wolf)
Bir dizide aşktan sonraki olmazsa olmaz olgu yakın arkadaştır. Ortada bir aşk olmadığı zamanlarda bile onlar daima resmin içindedirler. Fantastik dünyada dostluklar, gerçek hayattakilerden daha zorlu süreçlerden geçer. Dizinin gerçek hayattan farklılığı nedeniyle iki dostun arasına her şey girebilir.. Ama bu durum asla kalıcı olmaz. Çünkü, aynı zamanda bu arkadaşlık, gerçek dünyada var olanlardan çok daha güçlü ve korumacıdır. İki taraf da birbirini korumak için her şeyi yapabilir.
6) Bilge Kişi
Buffy ve Rupert Giles (Buffy) - Merlin ve Gaius (Merlin)
Buffy ve Rupert Giles (Buffy) - Merlin ve Gaius (Merlin)
Özel güçleri, yenilmez özellikleri, sivri dişleri olsa bile kahramanların çoğu bunları uygun biçimde kullanmayı kolaylıkla öğrenemez. Daima onları yönlendirecek, deneyimlerini aktaracak bir büyüğe ihtiyaç duyarlar. Bu kişi, olgunluğu ve yılların deneyimiyle en kritik anlarda, kahramanı birçok tehlikeden kurtarır. Hatta öyle ki çoğu zaman ana kahramanın hayat sigortası görevini görür. Günün birinde bu bilge kişi öldüğündeyse -ki büyük ihtimalle dizi bitmeden olur böyle bir şey- kahraman kendi ayakları üstünde durmak zorunda kaldığı için büyük bir sınava girmiş olur.
7) Çekici Anti-Kahraman
Damon Salvatore (The Vampire Diaries) - Spike (Buffy: The Vampire Slayer)
Damon Salvatore (The Vampire Diaries) - Spike (Buffy: The Vampire Slayer)
Bu karakterler, dizinin en önemli karakterleridir. Bazen en büyük belaya o yol açar; kimi zamansa esas kahramanın arkasını toplar ve aklını başına getirir. Hatta çoğunlukla, özel güçleri nedeniyle sevdiği kişiyle bir araya gelemeyeceğini düşünen ana karakteri bu ruh halinden kurtaran yine anti-kahraman olur.
Bir dizideki anti-kahraman ana kahramanın olmadığı her şeydir. Bu bakımdan karşı cins sevgili için mutlaka bir şeyler ifade eder. Bu tip çoğunlukla kural tanımaz, duygularını dışa vurmaz, içte kırılgan dışta acımazsız ama aşık olduğunda gözü başkasını görmez tiplerden olur. Bu nedenle, kaçınılmaz aşk üçgeninin en ateşli tarafı, çoğu insanın başta gıcık olsa da sonrasında en sevdiği dizi karakteridir.
Cnbc-e'nin yaptığı 7 maddelik liste bu şekilde. Eğer siz de bir şeyler eklemek isterseniz yorumlara beklerim :)
Kaynak: 22dakika.org - Yazı bana aittir.
Devamını oku ...

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Teen Choice Ödülleri'nde Kazananlar Belli Oldu

Her yıl, Internet üzerinden 13-19 yaş arası gençlerin -ki aslında ufak bir hileyle doğum tarihini farklı giren herkesin- oylarıyla televizyon, sinema, müzik ve spor dallarında dağıtılan Teen Choice Ödülleri'nin bu yılki kazanları da 22 Temmuz itibariyle belli oldu. Buna göre, gecenin yıldızları 5 dalda ödül alan Pretty Little Liars ve The Vampire Diaries dizileri olurken, onları 3 ödül ileGlee izledi. İşte, FOX'un yayınladığı törenle sahiplerini bulan Teen Choice 2012'nin TV dalındaki adayları:


* En İyi Drama:

* En İyi Aktör – Drama:
* En İyi Aktris – Drama:
* En İyi Fantastik-Bilim Kurgu:
* En İyi Aktör – Fantastik/Bilim Kurgu:
* En İyi Aktris – Fantastik/Bilim Kurgu:
* En İyi Aksiyon:
* En İyi Aktör – Aksiyon:
* En İyi Aktris – Aksiyon:
* En İyi Komedi:
* En İyi Aktör – Komedi:
* En İyi Aktris – Komedi:
* En İyi Animasyon:
En İyi Yaz Pragramı:
Yaz TV Yıldızı (Kadın):
Yaz TV Yıldızı (Erkek):
Kötü kahraman:
Rol Çalan Kadın Oyuncu:
Rol Çalan Erkek Oyuncu:
Ön Plana Çıkan Yapım:
Ön Plana Çıkan Kadın Oyuncu:
Ön Plana Çıkan Erkek Oyuncu:
Devamını oku ...