Kuzuların Sessizliği diyoruz, The Following diyoruz. İkisini de seviyorsanız, The Blacklist’i kaçırmayın diyoruz. Hiç olmadı, James Spader’ın şahane oyununu izlersiniz
Bu noktadan itibaren lafı daha fazla uzatmadan konuya gireyim. Nasıl bir şey The Blacklist ilk dört bölümü itibariyle? Öncesinde kendisine yabancı olanlar için kısaca bir özetleyeyim diyorum: Eskinin devlete bağlı ajanı Raymond “Red” Reddington, yıllar içinde FBI’ın en aranılan suçlularından biri haline gelmiştir. İşte böylesi bir adam bir gün teslim olmaya karar veriyor, dahası uzun süredir ölü olduğu düşünülen terörist Ranko Zamani’nin yakalanması için işbirliği teklif ediyor. Ama tek bir şartla:
Sadece Elizabeth “Liz” Keen’e konuşursa...
İlk yazı ve genel bir değerlendirme hatrına spoiler kullanmamayı tercih edeceğim, beşinci bölüm değerlendirme yazısı için kesinlikle söz vermediğimi, hatta kullanacağımı da şimdiden ekleyeyim. En özetle dizi için şu söylenebilir: Kuzuların Sessizliği+The Following. Bu diziyi izleyip de bu ilkini aklına getirmeyen daha yok zaten, tescilli bir durum yani. Gelelim detayına:
The Following’i de tempo ve pilot açısından dedim. Tanıtım fragmanına bakıp da ilk bölümün nasıl olacağını tahmin etmemek mümkün değildi ki zaten. Orta kısımlar, olay örgüsünün bölüme yayılışı da bu bakımdan o diziyi andırdı. İlk beş dakika ve bitirişi iyi yapıyorlar hep. Oyunculuklar desen bu diziyi insanlara sevdirecek asıl kısmın orası olduğunu düşünüyorum. Sadece ana karakterler de değil, yan rollerin de eli armut toplamıyor. Sizi bilmem de benim - gençlik değil, bildiğimiz ergen dizisi - 90210′daki edebiyat hocası Ryan olarak tanıdığım Ryan Eggold’un bu dizideki hali pek bir inanılmaz olmuş. Daha doğrusu ne olduğunu anlamadım zaten. Tamamıyla taktığı gözlükten dolayı bile olabilir. Ama bir hoş olmuş.
Dördüncü bölümün liste adamı “Yahnici” denilen biriydi ve o adamın tarzını izleyip de aklınaDexter gelmeyen birisi bence sadece Dexter izlememiş biri olabilir. Bölüm de öyle bir şeydi ki o dizideki Üçlemeci’yi ve Rita’yı da başka başka şekillerle insana andırdılar. Ayrıca tip olarak da bakarsak akla Walter White geliyor. Nasıl bir birleştirmeyse artık... Umarım yayın hayatının devamında da bu tarz güzel detaylarla süslü bölümler yayınladığı bir gidişatı olur da bir The Following veya Under the Dome gibi güzel bir temelle başlayıp da bozarak giden diziler kervanına katılmaz.
Sonuç: The Blacklist: 7.6/10 (Şimdiki IMDB: 7.9/10)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder