2 Aralık 2014 Salı

How to Get Away With Murder 1x05: Şeytan duvar kâğıdında gizlidir


Aldatanım, evet. Fahişe, kötü biri ve şimdi de bir katil.
How to Get Away with Murder, neredeyse önceki kadar güzel ama reytingi önceki bölümden daha güzel bölümüyle arz-ı endam edince ben de yazısıyla geleyim dedim. Bahsettiğim bu reyting ABC’nin en yüksek reytingli draması olmasında Scandal ile kafa kafaya olduğu anlamına geliyor fan tepkileri dahil durumu severek takip ediyorum. Arada bir kaç Viola Davis densizi çıkıyor ama değer vermeye değmez.

En iyisi ben geleyim bölüme:

Bu bölümün davası, annesine şiddet dahil olmak üzere kötü muamelede bulunan babasını öldüren Ryan Remini’nin savunmasıydı. Karakter yine en azından teknik olarak suçlu olsa da ‘benim’ kurtulmasını istediğim bir profil olduğundan beğendiğim bir bölüm çıkmış olabilir. Üstelik bu sefer kurtarmaları daha önceki bölümlerdeki gibi de olmadı ve resmen izleyenlere ufak bir ‘hukuk’ dersi vermiş oldular.

Siz ne düşünürsünüz bilmiyorum da ben Amerika’daki ‘jüri’ sistemini oldum olası çekici bulmuşumdur. Yapıları, seçilmeleri, karar vermeleri derken epey dolu bir hikâye çıkıyor oradan. Bu sefer de çıktı. Önce bir güzel suistimal durumuna uygun jüri seçtirmeye çalıştılar; sonra da Ryan’ın blog yazmasını kullanarak bunu tartışmaya açtılar. Ama tabii ki bu kadarla kalmadı. Ölen ‘douchebag’ baba polis. Polis her daim polis arkadaşını kollar, ülke fark etmeyen bir kural. Suistimali tartışmaya açmak da kabul ettirmiş olmak anlamına gelmiyor malumunuz.


Dilimizde buna ‘ürün yerleştirme’ deniyor.

Ama ciddi ciddi ve güzel güzel de uğraştılar. Mesela Connor, her zamanki gibi klasını konuşturarak olumsuz oy vereceği belli olan jüri üyelerinden birini saf dışı bırakabilmek için ‘sexting’ dediğimiz bir yolla bir gay app üzerinden iletişime geçerek adamın yanlı olduğunu ortaya çıkardı. Oliver’ın terk etmesi üzerine uygulamaya saran Connor farklı bir şekilde işe de yaramış oldu. Ama Laurel’ın tuttuğu puan kartının da gösterdiği gibi en nihayetinde diledikleri ölçüde bir başarı ortaya çıkmadı. Peki sonra ne oldu?

Benim çok hoşuma giden bir olay oldu: ‘Mistrial’, yani etki altında kalan jüri için görevsizlik kararı verildi. Bahsettiğim etki muhabbeti de ‘jury nullification’ denilen, jüri kanaatiyle karar bozulması olayının jüri üyelerinin kafasına sokulmaya ‘çalışıldığının’ ortaya çıkması üzerine oldu. Bu iş aslında böyle miydi? Hem evet, hem hayır. Yani artık şu teknik konuşmayı kesip Laurel’a gelebilirim.

Bu bölümde her dönemin merkezindeki kişi Laurel’dı. Ben sadece gelecekteki günde görmeyi bekliyordum ama bu da pek güzel uydu.

Açıklamazsam çatlarım: ‘Eightisgreat’ = Sekiz harikadır. 8 inç ≈ 20 cm. Sorusu olan?

Günümüzdeki Laurel, sanığa olan sempatisinden bu davayla özellikle ilgilendi, hatta puan kartı tuttu. Bu sırada aklına jüriyi saf dışı bırakma geldi ve bunu da müdahale yasak olduğu için duruma dair bilgi kâğıtlarını bir jürinin bulabilmesi için bilerek ortada bıraktı. Kendince gizli bir şekilde yaptı ama ‘tabii ki’ Frank’a yakalandı. Bu sırada da Annalise devreye girerek olayı bildirmek gerektiğini söyledi. İşte burada da sevdiğim bir başka nokta yaşandı: Algı yönetimi.

Yerinde kullandı mı? Neyse. Durum aleyhlerinde görünse de istediklerini Laurel’i saklayarak aldılar ve jüri saf dışı kaldı. Ryan da çocuk mahkemesine sevk edilerek şartlı tahliye, kamu hizmeti ve danışman hizmeti eşliğinde kurtulmuş oldu. Oh, iyi de oldu. Annesine sevgiler.

’Şu’ çocuk hapse atılsaydı haksızlık olmaz mıydı? Siz söyleyin.

Adamla yatıyorsun, kabul. Ama kızım manyak mısın, niye adam arayınca çıplak fotoğrafı çıkıyor?

Geleceğe geçmeden biraz da Annalise’den bahsetmek lazım. Lila’nın telefonunda kocasının penisini gören Annalise, bunun hesabını tabii ki sordu. Bu sayede ısrarla reddeden Sam nihayetinde Lila ile sevgili olduklarını itiraf etmek zorunda kaldı. Lila’nın katili olduğuna ben de inanmıyorum ama durum iç açıcı değil tabii. Üstelik bu sırada Bonnie’nin geçen bölümde yaptıkları sayesinde işinden kovulan eski metresi Nate’ten kocasının mazereti konusunda yalan söylediğini de öğrendi. Haliyle de biraz onu, biraz da kendini kurtarmak için mecburen duruma göre davranmak zorunda kaldı.

Ama yetmedi, Rebecca’nın ne bildiğini öğrenmeye çalışırken onun ‘Bay Darcy’ olarak bildiği Lila’nın sevgilisinin Sam olduğu bölümün sonunda ortaya çıktı. Hem de telefondaki resimdeki duvar kâğıtlarının aynısını Annalise’in evinde görmeleri sayesinde. Bu sırada Wes’in eli de armut toplamadı tabii; o da öğreniverdi. İyi halt olmuş oldu anlayacağınız. Tam polisiye romanlık iş işte. Topla toplayabilirsen…

Kocasının biri arabada, diğerleri ofisinde altı-yedi kere öğrencisiyle yattığını öğrenince Annalise.

Kocasının, öğrencisinin öldüğü gece söylediği yerde olmadığını öğrenen Annalise.

Kocasının yediği haltlar ortaya çıktığında Annalise.

Gelecekteki Laurel ise göründüğü kadarıyla psikolojisi Michaela’dan daha iyi, olabildiği kadar da soğukkanlı birisi. Onun da bu işte payına Frank ile yattıklarını itiraf etmesi düştü tabii. O karışıklıkta Michaela yüzüğünü hala bulamadı ve geleceğe kaldı ama itirazım yok. Yetmedi, psikolojisi çökük kızın arkasını toplaması Laurel’a kaldı.

Geçen bölümde Asher’ın ödülünün bir şekilde Michaela’da kaldığını öğrenmiştik. Olduğundan daha fazla sorun çıkmaması için ödülü Asher’a götürme görevini üstlenip “Senin için her şeyi yaparım,” diyen Frank’a büyük bir ihtimalle devrediverdi. Sanıyorum bu kadar şeyin hepsi oluverdi. Fazlası oldu mu emin değilim ama azının olmadığını biliyorum. Durum böyle anlayacağınız.

Bu bölümde yanlış görmediysem geçmiş ve gelecek arasında ne kadar zaman kaldığını göstermediler ama tahminen bir buçuk ay kadar bir vakit vardır. Sezonun üçte birini atlattığımız bölümle ilgili diyeceklerim bu kadar efendim. Dolayısıyla gideyim artık diyorum. Ama öncesinde:

Gelecek bölüme dair: Meraktan bölüm özetine bakıverdim, malum gecede Asher’ın nerede olduğunu öğrenecekmişiz. Güzel olur valla. Ben bir de Annalise’i merak ediyorum ya dur bakalım. Ayrıca bölümün davası da bir şekilde Asher’ın babasıyla bağlantılı olacakmış.

Karanlık bir ilişki, en güzeli. Ama az daha sürünsünler.

Çünkü bu, göze şu an daha güzel görünüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder