CSI: LV, TV'de ilk kez bu diziyle parlayan Jerry Bruckheimer yapımcılığı veAnthony E. Zuiker'ın senaristliğine dayanan yapım. 2000 yılındaki ortaya çıkışıysa Anthony E. Zuiker'ın eşinin, arkadaşlarla dışarı çıkmak yerine Zuiker'e The New Detectives izlemeyi önermesiyle gerçekleşmiş. Bruckheimer'dan bir dizi için sipariş alan Anthony, gerçek suçlar üzerine kurulan bu diziden etkilenerek kısa zamanda dünyanın tanıyacağı bir diziyi yaratmış.
Doğma büyüme Las Vegas'lı olduğu için dizinin mekanını bu şehir seçen Zuiker, Bruckheimer'dan da senaryo için onay alınca proje için kanal arayışına girilmiş. Öncesinde ABC, FOX ve NBC'den red cevabı alan ikilinin şansı CBS'te yaver gitmiş ve dizi bu sayede bizlere ulaşmış. CSI: Las Vegas, 2006'dan beri (2009'daki House üstünlüğünü saymazsak) "dünyanın en çok izlenen dizisi"olma özelliğini koruyor. Hatta, bu alanda verilen ödül olan "Monte Carlo Televizyon Ödülleri- En İyi Uluslarası Drama" ödülünü de 5 kere kazandı. Toplamda 68 ülkede yayınlanan dizi, ülkemizde şu an Dizimax kanalında gösterilmekte.
Giriş kısmını sonlandırıp dizinin konusuyla devam edecek olursak:
Orijinal CSI, en temel şekliyle Las Vegas şehrinde işlenen suçları inceleyerek suçluları yakalama üzerine çalışan bir ekibin hikayesi üzerine kurulu. Ekip, dizinin her bölümünde bir ya da birden fazla olayın üzerine çalışıyor, ama birkaç bölüm boyunca üzerinde çalışılan olaylar ve seri katiller de dizinin portföyünde mevcut.
CSI: LV'yi diğer dizilerden farklı kılıp orijinalliğini sağlayan kısmı, hiç kuşkusuz, ekibin olayları inceleme stili ve kullandıkları yöntemler. Çoğu polisiye dizide, kitapta ya da filmde yer alan yöntemlere "ince" ve farklı bir anlam, işleyiş katan dizi, bu anlamda kendinden sonrakileri etkilemiş, halkın büyük beğenisini kazanmıştır.
Dizide küçük bir böceğin ölüm zamanından, nadir bulunan-adı duyulmamış maddelerin kullanılmasına, orijinal ölüm yolları ve olay yerlerine kadar sayısız şey mevcut. Anlayacağınız, klasik DNA-parmak izi araştırmasından çok, ama çok daha fazlası var bu dizide.
Dizinin karakter bazlı kadrosuyla devam edersek:
Ufak not: 2007 yılında Fox'un diziden ayrılacağı dedikoduları ciddi boyutlara ulaşınca binlerce izleyici bunun olmaması için senaristin ve Fox'un evini mektuplara boğdu. Hatta, ikili mektuplardan çıkan paraları toplayarak bir hayır kurumuna dahi bağışladılar. Bu durum, sezonlar boyunca gelip giden ya da çeşitli nedenlerle diziden ayrılanlar olsa da başkası için yapılmayan bir davranıştır. 12. sezon itibariyle Sara Sidle karakteri, halen dizinin önemlilerinden biri olarak yapımda yer almaktadır.
Kadronun ardından yazıya, CSI ile ilgili çeşitli detaylardan da bahsederek devam edecek olursak:
1) Dizinin sahip olduğu yüksek reytingler ve yarattığı etki, 2 adet uzantı diziye sahip olmasını sağladı. 2002 yılında CSI: Miami, 2004 yılındaysa CSI:NY dizileri bizlerle, yine CBS kanalında buluştular.
Ayrıca, CSI:LV diğer dizilerle birlikte "crossover" olarak bilinen ortak bölümleri deyayınlayan bir yapım. CSI'ın 2x22'si CSI Miami, 8x06'sıysa Without Trace ile ortak çekilmiş durumda. Ayrıca, 10x07'de CSI: Trilogy'nin diziye ait olan bölümü. Yani, Miami'de (8x07) başlayıp, NY'da devam eden (6x07) ve Las Vegas'ta çözülen bir olay, bölümlere yayılarak üçleme yapıldı.
2) Dizinin literatüre kattığı bir şey varsa, o da "CSI Etkisi" olarak bilinen kavram. Yani, dizide teknolojinin de yardımıyla incelenen ve çözülen davalardan sonra insanların suçlara ve gerçek olaylara olan bakışının değişmesi. Bu etkiyle, mahkeme jürilerinin kanıtları yetersiz bulması, halkın çözülememiş davalara verdiği büyük tepkiler, izleyenlerin polisiye yapımlardan, kitaplardan daha fazlasını beklemesi ve çözümlerden tatmin olmaması gibi şeyler, bu diziyle birlikte inanılmaz artış göstermiş durumda.
3) Dizinin ilgi görmesi elbette ki yan ürünleri de beraberinde getirdi. CSI: LV, şu zamana kadar video oyunları, çizgi romanları ve uyarlama kitaplarıyla da birçok kez karşımıza çıktı. Hatta, bu kitapların çoğu İnkılap Yayınları aracılığıyla dilimize de çevrildi.
4) 12 sezondur devam eden ve bu derece başarılı olan bir dizinin, ödülsüz kalması elbette ki düşünülemez. CBS dizisi, şu zamana kadar 6'sı Emmy olmak üzere 50'den fazla ödül kazandı ve 100'den fazla da adaylığı var.
5) ...ve tabii ki konuk oyuncular... Her bölümü 1-2 davanın çözümüne dayalı olan ve şu zaman kadar 270'ten fazla bölümü bizimle buluşan bir dizinin, ne kadar konuk oyuncu ağırlamış olduğunu tahmin etmek kolay olmasa gerek. Dizinin bu bakımdan da portföyü epey geniş. En iyisi ben size "Justin Bieber bi-le var" diyeyim, gerisini siz kafanızda kurun.
12. sezonunu tamamlamış bir diziyi tavsiye etmek ne derece yerinde bir davranış olur düşünmedim değil. Ama CSI, her türlü özelliğiyle bunu hak eden, -daha önce de dediğim gibi- vakalarıyla ve her şeyiyle klasik polisiyelerden farklı olan bir yapım. Ayrıca, sadece vaka çözmekten ibaret değil, ekip içi olan bitenler de insanları kendine çeken bir başka özelliği. Oyunculuklarınsa yerinde olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Sonuçta, CSI: Las Vegas, "polisiye severim" diyen bir kişinin -aslında sevmese de olur- hiç değilse denemesi gereken, insana polisiye yapımın nasıl olması gerektiğini öğreten, tavsiye edilesi bir dizi.
İzleyeceklere ya da izleyenlerine şimdiden iyi seyirler.
Yazının orijinali 22dakika.org sitesine tarafından yazılmıştır ve buraya konulmuştur :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder