28 Ağustos 2011 Pazar

Taşınmamın Bünyesel Etkileri


Taşınmak insan hayatı için kolay bir olay değil. Küçük yaşlardayken insan pek anlamıyor neyin ne olduğunu ama yaş 20 oldu mu (misal ben) insana daha bir dokunur oluyor. Geçenlerde 6,5 senedir kirada oturduğumuz evden taşındık. Üstelik semt değişikliği de yaptık. Bizimkilerin 21 senelik evliliği boyunca 4 farklı evde otursak da hep aynı semtte kalan aile 5. evde semti de değiştirdi. Ben de kendimce taşınmamın bünyemdeki etkilerini derleyeyim dedim. (Bazısının geçici veya basit şeyler olduğunu da kabul etmek lazım tabi.) Hep dizi, film vs. yazacak halimiz yok, blog başka şeylere de yarasın.

1) Berber değişikliği: Beni en çok etkileyen kısım bu herhalde. Şu yazıyı yazarken hala bayram öncesi traş olmak için bu çevreden kime gitsem diyorum. Senelerin berberinden vazgeçmek hiç kolay bir olay değil! 1-0

2) Anneannem: Eski evden annenanme yürümeyle 15 dakikaydı, bu yenisinden toplamda 45 dakika! En normal üsul 1 araç+15 dakika .. Hayatta en sevdiğim 3 insan birinden uzak düştüm. Hiç hoş olmadı. 2-0

3) Esnaf milleti: Sürekli gittiğim bakkalı ve ailesini 10 senedir tanıyordum ben. Bunun daha kasabı, taksicileri (bak onların bazıları 20 yıl) ve diğer esnafları da var. Hele bazıları benim bebekliğimi biliyorlar. Buradakiler de bir tuhafına gidiyor zaten. Sonuç olarak içimde olmayan alışveriş isteğini de kaçırdı bu taşınma. 3-0

4) Koliler: Taşınmanın vazgeçilmez unsuru malum koliler. Normal koliler, beyaz koliler, her ebatta koliler... Taşınma ve yeniden yerleşmenin sürdüğü 2 hafta boyunca koli görmekten, bant sesi duymaktan iflahım kesildi ya! Bir ara koli bandı tüketimimiz ekmek tüketimini solladıydı o da ayrı. Evden dünya şey atmalarına rağmen dünya koli çıktı, o evin neresine sığmış o kadar eşya anlamadım zaten ben. 4-0

5) Yollar: Şehrin öteki ucuna taşınmamş olsak da yer yabancı bir semt sonuçta. 20 senelik hayatımda gerektiğinde sürekli kulandığım otobüs durakları, otobüsler, yolların hepsi mecburi terk edildi. Hala yenilerini öğrenme çabası içerisindeyim. Bir de şu memur kenti Ankara’nın 23.00’ten sonra otobüs bulamama olayı var ya şu ilk zamanlar zorluyor beni. 5-0

6) Madalyonun öteki yüzü: Hani ‘cimri değil tutumlu’ tipler vardır ya bizim eski ev sahibi de bu profilin tam karşılığıydı (Hoş evden çıkma nedenlerinden biri de bu ya) Evden çıkıp da iş hesap kapatma olayına geldiğinde kaç senelik hukuk yok oldu ve herkes yabancı hale geldi. Böylece ev sahibinin öteki yüzünü de görmüş oldum, hoş olmadı. Parayı alırken iyi vermeye gelince kötü durumunun kısa özeti işte durum. 6-0

7) İnternet: Benim gibi internet ve yabancı diziler boş zamanların temel doldurgacı olann bir tip için internetsizlik hiç kolay olmayan bir durum inanın ki. Kendimce önlem alıp birkaç film ve dizi bölümü indirsem de, bunlar beni yeterince idare etse de internet sadece bundan ibaret değil ki?! Toplamda telefon-internet bağlantısının gelmesi 6 gün sürdü. 6 günlük e-mailler, twitterdaki mentionlar, yeni gelen dizilerin bölümleri derken işler toplamak bir o kadar zaman aldı zaten. 7-0

Peki, bu taşınmanın hiç mi iyi yanı yok? Var elbette.

8) Oda Düzeni: Alışkanlıklarını seven ve kolay terk etmeyen biriyimdir. Yeni ev demek de malum yeni düzen demek, her şeyin değişmesi demek. Neyse ki bu benim odada olmadı. Eski odanın dizaynı bu odada yine 10 numara oldu. Eşyalar da yine eski yerlerini boyladı, bu da beni mutlu etti. Bir şeylerin de etmesi lazımdı zaten. 7-1

9) Sokaktakiler: Eski sokaktaki ahaliyi gram sevmezdim. 6,5 seneden sonra artık fenalık geldiydi hepsinden. Bir de ben hiç biriyle arkadaş değilim, o şekilde fenalık geldi yani. Bir miktar bendeki asosyallikten bir miktar da onların cinsiyet-yaş fark etmeksizin sahip oldukları öküzsellikten… Aslında aşağılama olsun diye de söylemedim. Ama benim arkadaş olacağım tipler değiller işte. Onlar da zaten kendilerinden uzak durmamı hoş karşılamadıklarından ve kendileri de beni onlara uygun görmediklerinden (neyim varsa?) karşılıklı kopuşma vardı. Hepsinden kurtuldum, iyi oldu. 7-2 (Aslında bu yarar olayı berabere bile getirebilir, aslında o derece!)

10) Komşular: Bu aslında bağımsız kategori. Aynı zamanda ev sahibinin üvey kız kardeşi olan yan komşuyla pek münasebetim yoktu ama çıkma olayları sırasındaki muhabbetler yüzünden kesinlikle kendisinden soğudum. Ama misal karşı komşumu da özleyeceğimi düşünüyorum. Hatta galiba bana son 1-2 yıldır ısrarla Sertaç diyen alt kat komşusunu da özleyeceğim. Komşularla bir işim yoktu ama insanın tanıdık yüzlere alışma olayı, onlarla kaynaşma da kolay olmuyor hani.

Bir taşınmanın bendeki izlerinin 10 maddeyle özeti işte. Taşınmak kesinlikle insanın hayatını kökten değiştiren o olaylardan biri, bakalım daha neler olacak.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder