1 Mayıs 2014 Perşembe

The Vampire Diaries 5x15: Aslında çok da mantıklı


Her güzel şeyin bir sonu varmış.
Bu hafta The Vampire Diaries’i beşinci sezonun 15. bölümüyle karşımızda bulmuş olduk ve sezonun üçte ikisi artık bitiverdi. Açıkçası dizinin reytingleri iyi olsa da yeni sezon onayının olduğunu bilerek izlemesi daha iyi oluyormuş, ben onu fark ettim. Ayrıca güzel olduğunu düşündüğüm bölümün ben bu yazıyı yazarkenki IMDB puanı 9.6, onu da belirtmiş olayım. Elbette bu böyle kalmayıp ileride düşecektir ama ilk intibanın güzel olduğu da bir gerçek yani. Neyse, geleyim ben bölüme:

Not: The Vampire Diaries yine, bir haftalığına da olsa ara veriyor. Yeni bölüm 20 Mart Perşembe günü yayınlanacak. Haberiniz olsun.

Not 2: Geçen yazıda dizinin Stefan’ı Paul Wesley’in sezonun 18. bölümünü yöneteceğini yazmıştım. Anlaşılan bu olay tahmin ettiğimden de çabuk gerçekleşmiş, zira Paul Twitter hesabından yaptığı açıklamada bölümün çekimlerini bitirdiğini açıkladı. Bu da demek ki aynı zamanda üç bölüm kadar yedekli de gidiyorlar.


Gerçeğin ortaya çıkma zamanı gelmişti artık.

Katherine Pierce çok şey olabilir ama aptal değil.

Geçen bölümde diziyi Stefan ve Caroline’ın kafa kafaya verip Elena’nın aslında Katherine olduğunu anlamasıyla kapatmıştık. Nihayet ortaya çıkması beklenen gerçek ortaya çıktı. Sonrasından her daim korksam da daha fazla uzaması bir kısır döngüye neden olabileceği için yerinde olduğunu düşündüğüm bir gelişme oldu. Bundan sonrası için de en azından ilk aşamada sürpriz bir şekilde ilerlendiğini söyleyemeyiz bence.

Dizide Katherine’i Elena’nın içinden çıkarmak için hazırlanan plan devreye girdi, Gregor’u Matt’in içinden çıkarmak için kullanılan bıçak yeniden ortaya çıktı ve geriye tarifin tek malzemesi eksik kaldı: Katherine. Bu da tahmin edersiniz ki hiç kolay olmadı. Katherine’in başının zaten kalabalık olması da hiçbir şeyi kolaylaştırmadı. Herkesin saçma bahanelerle arayıp çağırmasından hiçbir şey yokken bile şüphelenilirdi zaten, ki Katherine üstüne Damon ile telefonda laf oyununa girerek başka türlü de öğrendi. Gerisi malumunuz zaten.

Atlanmaması gereken nokta 1: Tyler. Aslında atlayabilsek güzel olurdu da hayat izin vermiyor işte. Faydasız çocuk sinirlerine hakim olamayıp Damon’ın hücreden kaçmasına neden oldu resmen. O da gitti –bak bu konuda sitem edemem- nihayet Wes’i öldürdü. Dünyadan da bir manyak eksilmiş oldu. Ayrıca Damon o sırada bir noktaya da güzel parmak bastı: Bu çocuk ne işe yarıyor hala? Aile yok, bir işe yarama yok. Caroline desek kıza papağan gibi “Ama sen annemin katiliyle yattın.” deyip duruyor.

Bazı konularda ben de midesizimdir ama bunu sineye çekmeye kalkarsa nasıl becerir vallahi merak ediyorum. Caroline’dan da bu bölümde ağzının payını aldı üstelik. Eee? Bari bir işe yarasın.

Ne arayışmış be kızım seninki de! Duygularım olsa duygulanacağım.

Bu bölümün temelini Elena’yı geri getirmek oluştursa da Nadia Petrova’yı es geçmek olmaz bence. Diziye girdiğinden beridir şımarık, biraz dırdırcı, hatta biraz da gereksiz bir karakter olarak görsem de bu bölüm ölüme doğru yavaş yavaş ilerlerken yıllar içinde yaşadıklarını görmesi etkileyiciydi. Katherine’in 500 yıllık amacı nasıl Klaus’tan kaçmak ve ne olursa olsun hayatta kalmaksa, Nadia’nın amacı da onu bulmaktı. Sonunda başardı ama bu dizinin genel konsepti mutlu sonlara pek izin vermediğinden dolayı tez kaybetti.

Katherine’in de dediği gibi Nadia onu gerçekten seven tek kişiydi. Stefan demeyin, o gerçek kavramını tam olarak karşılamıyor. Üstelik Katherine de sevmişti, çünkü bir başkası için o eve geri dönmeyecek biriyken kızıyla vedalaşabilmek için sonunu bile bile geri döndü. Güzel bir vedalaşmaydı diyebiliriz. En azından o sayıklama sahnelerinin yarattığı etkiyi takdir ettim doğrusu.

Cevabı başından beri belli değil miydi zaten?

Sonrası da Elena’yı geri alma kısmıydı işte. Sizi bilmem de bıçağı saplayanın Stefan olmasına şaşırmadım ben. Bu işin bir anlam ifade edebilmesi için bunu kullanan kişi o olmalıydı.

Atlanmaması gereken nokta 2: Katherine’in veda konuşması. Birkaç bölüm önce (beşinci sezon, on birinci bölüm), Katherine’in Elena’ya geçtiği gece alt katta yine böyle toplanmış olan ahali Katherine’in kendilerine yaptıklarını sıralıyordu. Üstüne Damon olduğu ‘şey’ için de onu suçlamıştı. Ben de hoşuma gittiği için o bölümün yazısında diyalogların toparlamasını yapmıştım hatta. Bu bölümde de Katherine’in ‘cevabını’ izlemiş olduk.

Siz ne dersiniz bilmiyorum ama bence genelde haklıydı. Tabii ki yaşanılanlar hazmetmesi kolay şeyler değildi ama mesela en güzelinden Caroline’ı Caroline yapan şey vampire dönüşmesiydi, ki o da Kath sayesinde oldu. Bir de tartışılır tabii ki ama ben Damon için kullandığı kelimeleri pek bir beğendim.

Velhasıl sonuç: Katherine çıktı, Elena geri döndü. Ama bir farkla…

Katherine gitmeyi, hatta ölüme yürümeyi kabul etti ama kolay biri olmadığını bir kere daha göstermiş oldu. Arkasında Damon gibi, hatta daha tehlikelisinden bir Augustine vampiri –Elena- bırakmak güzel bir intikam yolu. Bundan sonrasında da toparlaması kolay olmayacak bir yük olacak. Daha Damon’ınkini çözememişken üstüne Elena geldi. Hayırlısı olsun. Ben geleyim bahsetmek istediğim son şeye:


Onu biliyorum da sen nereye gittin ben onu anlamadım.

Birkaç bölüm kadar önce Katherine’in Elena’nın içine girmesi hengamesi sırasında Bonnie onun ruh halini görmüş ama Kath diğer tarafa gitmeden önce onun içinden geçmemişti. Bu zaten doğal olanı. İşin güzel tarafıysa kimsenin bundan şüphelenmemesi olmuştu zaten. Ben o dönem senaryonun gidişi için göz yumulan bir hata olarak değerlendirip geçmiştim açıkçası. Bu bölümde gerçek bir ölüm yaşayınca da eksik kalan bu bölümde yerine getirilmeye çalışıldı. Ama ‘neyse ki’ hiçbir şey yine beklendiği gibi gitmedi.

Dizinin açık ara en sevdiğim karakteri Katherine olduğu için dürüst olmak gerekirse onun ölmesini istemiyorum. Tamam, Damon çatlak olsa da iyi, Caroline ve Matt sevilesi, Stefan makul vs. ama orijinal vampirleri aldıktan sonra dizinin devamını sağlayıp da sezonu götüren Katherine oldu. Bundan sonrası için bir süre haliyle –daha önce de yaşadığımız gibi- olmayacak. Ama açıkçası temelli gittiğine inanmıyorum ben. O sonda olan olay bir karmaşaydı. Bir yere gitti de kim bilir nereye gitti?

Gregor Matt’in içinden çıkarılırken dayanak noktası kavramı henüz diziye gelmemişti. Dolayısıyla başkasının vücudundayken gezginlere ne olduğunu da bilmiyoruz aslında. Katherine’in ilk seferinde Bonnie’ye geçmemesinin nedene bu da olabilir. Kesin bir cevaba vardığımız söylenemez.

Tez zamanda görüşürüz umarım.

Benim aklımı Gezginler ahalisinin bir ara -Katherine insana döndükten sonra içten içe çürürken- onu öldürmek için aramaları da kurcalıyor. Yanlış hatırlamıyorsam o konuya hiç değinmediler. Belki bununla bir ilgisi de vardır. Zaten ben Gezginler en başta Wes’e neden yardım etmeye çalıştılar onu da pek anlamadım. Görünürde onların pek de bir çıkarları yoktu sonuçta. Anlayan varsa beri gelsin, bana da anlatsın yani…

Önümüzde var yedi bölüm. Bir sonraki de gelecek iki hafta kadar sonra. Bu durumda sezon bitmeden bu bölümde açık bıraktıkları noktaları kapatmaları ve bir sonraki bölüm yazısında görüşmek dilekleriyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder