1 Aralık 2012 Cumartesi

Tartışma Yaratan Siyasi Diziler (İçerikler)


Oldukça yakın zamanda Başbakan’dan ülkenin en çok izlenen dizisi Muhteşem Yüzyıl ile ilgili bir eleştiri geldi:
“Biz öyle bir Kanuni, öyle bir Sultan Süleyman tanımadık. Ben o dizilerin yönetmenlerini de o televizyonların sahiplerini de milletimin huzurunda kınıyorum. Bu konuda da ilgilileri uyarmamıza rağmen yargının da gerekli kararı vermesini bekliyoruz”
Aslında böyle eleştiriler 3. sezonunu devam ettiren bu dizi için yeni değil, ilk bölümü daha başlamadan önceden beridir var. Hatta  şimdilerde Behzat Ç.‘ye ait olan “RTÜK adlı kuruma en çok şikayet edilen dizi” unvanına da epey bir süre sahip (şu anda da 2.) oldu. Ama ülkenin başındaki insandan böylesi bir yorum gelince haliyle tartışmalar yeniden açıldı.
Peki, bunun yabancı dizilerle ne alakası var? Lafı daha fazla uzatmadan konuya geleyim: Ülkenin popüler gazetelerinden Hürriyet, dünya televizyonlarında (aslında kastettikleri İngiltere ve Amerika) yayınlanan, içeriklerindeki yoğun argo, cinsellik ve tarihi olaylar ile karakterlerin yansıtılışındaki bazı tutarsızlıklar nedeniyle zaman zaman kamuoyunda tepkilere neden dizilerle ilgili ufak bir derleme yayınlamış. Ben de bunu bildiri haline getireyim dedim. Buna göre:
Muhteşem Yüzyıl’ın vizyona girdiği günden beridir karşılaştırmasının yapıldığı The Tudors, 4 sezonluk bir İngiliz dizisi. 2007-2010 yılları arasında çekilen, İngiltere’de BBC 2, Amerika’daShowtime, ülkemizde ise daha çok e2‘de yayınlanan dizi, genel olarak İngiltere Kralı 8′inci Henry’nin 6 eşiyle birlikte yaşadığı çalkantılı yaşamını ve olaylı aşklarını konu alıyor.
Dizi, İngilizlerin doğal rahatlığı ve Amerika’da kablolu bir kanalda yayınlanmasından aldığı cesaretle, cinselliğin yoğun bulunduğu bir dizi. İngiliz tarihçiler ilk yayına girdiği günlerde yaptıkları yorumlarda dizinin büyük oranda gerçekleri yansıttığını belirtirken, Kraliyet Ailesi yorum yapmamayı tercih etti. Birçok insandan ise tarihi abartı biçimde yansıttıkları düşüncesiyle veto yemişliği var.
2) Rome
2005-2007 yılları arasında İngiliz BBC ile ABD’li HBO kanallarının ortak yapımı olarak yayınlanan Rome, toplamda 2 sezon ve 22 bölüm süren bir yapım. Genel olarak da Roma İmparatorluğu’nun en parlak günleri üzerine kurulu. Ülkemizde de Cnbc-e‘nin yayınladığı dizi,  içindeki cinsellik (hem aynı cinsler hem de karşı cinsler arasında), şiddet, ensest, her türlü entrika ve  kurgusal bir bakış açısını seyirciye aktarmasından dolayı haliyle zaman zaman tepki çeken bir yapım oldu.
Ayrıca, bazı tarihçilerin de kimi detayların dışarıda bırakıldığı, kimilerinin ise abartıldığı yönünde eleştirilerde bulunmuşluğu da var.  Dizi ve içeriği, bizim buralarda olanın aksine, siyasetçilerin gündeminde yer almadı.
Amerika’nın sevilen kablolularından Showtime‘da yayınlanan The Borgias, adını aldığı Borgia alesinin fertlerinin Papalık makamına sahipken neler yaşadıkları üzerine kurulu bir yapım. Dolayısıyla Papa 6′ncı Alexander’dan Kardinal Orsini’ye kadar, gerçek hayattan gelme birçok din adamı karakteri yer içeriyor.
The Borgias’ın, Papalık gibi kutsal bir rütbeye sahip birini anlatış stili, içerdiği cinsellik ve eşcinsellik gibi kavramlar nedeniyle, ilk başlarda dizinin yayınının Vatikan tarafından önleneceği yönünde haberler çıkmıştı. Ama Hollywood’un kendisiyle uğraşmasına alışan Vatikan, durumu sükunetle karşıladı ve tepki göstermedi. The Borgias, Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Cem Sultan’a yer verme stiliyle ülkemizde de bir ara tartışma konusu olmuştu.
Black Mirror, İngiliz kanalı Channel 4‘te yayınlanan ve ilk sezonu üç bölüm süren bir dizi. Yukarıdakilerin aksine gerçek hayatın uyarlaması bir dizi de değil. Aslında konu olan bölüm de izleyenin tahmin edeceği gibi “National Anthem” isimli ilk bölümü. Bölümde Cambridge Düşesi Kate’e çok benzeyen ve halkın sevgilisi olarak görülen Prenses Susannah teröristlerce kaçırılıyor. Teröristler, Başbakan David Cameron’a çok benzeyen Michael Callow isimli başbakandan canlı yayında gerçekleştirmesi için inanılmaz türde bir talepte bulunuyorlar. Bölüm genel olarak Başbakan Callow’u tekliften sonra başına gelenler, yaşadığı büyük ikilem ve verdiği kararın getirisi üzerine kurulu.
Bu bölüm ilk yayınlandığında, eleştirel çevrede orijinalitesiyle yankı uyandıran ve bazı tartışmalara konu olan bir bölüm oldu. İngiltere’nin Zaytung’u diyebileceğimiz sitelerde İngiltere Başbakanı Cameron’ın diziye tepki gösterdiği yönünde mizahi haberler filan da çıktı; ama, konu tabii ki İngiltere basının televizyon sayfalarında kaldı.
Amerika’da USA Network, ülkemizde ise Cnbc-e‘nin yayınladığı Political Animals, altı bölümlük bir mini dizi ve eski Amerikan Başkanı eşi, şimdilerin Dışişleri Bakanı Elaine Barrish üzerine kurulu bir drama. Barrish, bir yandan ailesini bir arada tutmaya, bir yandan da ülke krizlerinin içinden çıkmaya çalışan karizmatik bir kadın politikacı. Bu nedenle, ortaya çıktığından beridir “Beyaz Aile”nin Clinton’lara göndermelerle dolu olduğu, ABD basınında çok kez yazıldı.
Dizi, seçimlere az bir zaman kala da yayınlandığı için yapısından dolayı dikkat çeken bir yapım oldu zaten. Eski Başkan Bud Hammond’ın Oval Ofis’te ve birçok yerde girdiği cinsel ilişkilerden, ailenin eşcinsel oğlunun karıştığı skandallara kadar birçok detay ve olay var. Ancak ne Clinton ailesi, ne Beyaz Saray, ne de ABD Dışişleri Bakanlığı diziyle ilgili bugüne dek yorum yaptı.
Bir ekleme de benden:
Geçtiğimiz yaz sezonunda 10 bölümlük ilk sezonuna HBO‘da başlayan, ülkemizde deCnbc-e‘de yayınlanan dizi, kurgusal bir haber kanalı olan ACN kanalındaki bir akşam haberleri ekibinin işlerini yaparken neler yaşadıkları üzerine kurulu bir yapım.
Dizinin bazı bölümlerinde, Cumhuriyetçi olduğunu dile getirmekten çekinmeyen ana karakteri Will McAvoy’un da dahil olduğu, bir şekilde Cumhuriyetçiler’in 2010′daki Kongre Seçimleri’ndeki başarısının en önemli dayanaklarından Çay Partisi‘ni eleştirmesi, siyasi kesim de dahil olmak üzere kimi çevrelerden çeşitli eleştiriler aldı. Bunun yanında, dizinin bölümlerini gerçekte yaşanan olaylara dayandırarak işlemesi nedeniyle de zaman zaman medyada kendini hissettirdiği oldu.

Kaynak: 22dakika.org - Yazı bana ait!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder