Agatha Christie gibi bir polisiye romanlar kraliçesini tanıtmama gerek yoktur herhalde. İşte, kitapları birçok dile çevrilen, dünyada milyonlarca kitabı satan bu eşsiz yazarın kitapları ve kısa hikayelerindeki ünlü dedektif Hercule Poirot‘nun maceraları 1989 yılında, yani yazarın ölümünden 13 yıl sonra, dizi olarak karşımıza çıkmaya başladı. İngiltere’nin önemli kanallarından ITV‘de yayınlanan Agatha Christie’s Poirot nasıl bir şey derseniz buyurun yazının devamına.
Amerika’da PBS‘te yayınlandığı ismiyle Poirot, 23 yıldır yayınlanan bir dizi. Ama, 5. sezondan itibaren, ITV’nin sezonların arasına zaman zaman 2 yıl koyması nedeniyle 12 sezonu ve 65 bölümü var. Bu bölümlerin yarısı da ilk 4 sezon içinde yayınlanmıştır.
Kanal, kalan sezonlarda bölüm sayısını azaltıp genel olarak bölüm sürelerini uzatma yolunu gitti. Bu nedenle, şu zamana kadar yayınlanmış bölümlerin yarısı yaklaşık 90 dakika civarındadır. Poirot, -çekimi 2012 içerisinde yapılacak ve yayınlanmasıyla birlikte 2013 yılı içinde bitecek- 13. sezonuyla final yapacak.
Ufak not: a) Ülkemizde en son 2001 yılında Hercule Poirot İz Üzerinde adıyla basılmışlığı bulunan kısa hikayelerden oluşan kitaptaki “Lemesurier Mirası” adlı hikayenin dizide yer almamasına karar verilmiştir. Tahminimce, hikayedeki olayın zaman atlamasıyla 2-2,5 yılda bitmesinin bir bölümde ele alındığı takdirde, diğer bölümlerle yaşayacağı mantık çakışmasını önlemek için…
b) 12. sezon itibarıyla çekilmemiş 6 tane Poirot hikayesi vardı. Son sezonun 6 bölümlük olması beklenirken 5 bölüm olacağı açıklandı. Agatha Christie’nin 1930 yılında tiyatro eseri olarak yazdığı, sonrasında kitaba dönüştürülmüşlüğü de bulunan Black Coffee (Acı Kahve) eseri de dizi bölümüne dönüştürülmeyecek.
c) Yazarın 6 Poirot kısa hikayesi de dizinin çeşitli bölümlerinin içine yedirilerek izleyiciyeaktarılmıştır.
Giriş kısmını bitirip konudan ve kadrodan bahsedecek olursak:
Hercule Poirot (“Herkül Puaro” şeklinde okunur), -tanıştığı insanlar özellikle Fransız ya da diğer milletlere mensup zannetse de- Belçikalı ve polislikten emekli olup özel dedektiflik işine giren birisi. Orta yaşı biraz geçmişliği olan ve hiç evlenmeyen Poirot, yumurtaya benzeyen kafaya, kendisinin tabiriyle sürekli çalışan ve olayları çözmesine yarayan “gri beyin hücreleri” ile vazgeçemediği, görenin mutlaka dikkatini çekecek türden bir bıyığa sahip.
Bunun dışında, genellikle meşhur insanların olaylarına bakıyor ve alanında yeterince ünlü olmuş saygı gören bir kimliği var. Yazarın, “kendini beğenmiş, aşırı titiz ama çok zeki” olarak tanımladığı Hercule Poirot, ünlü oyuncu David Suchet tarafından canlandırılıyor.
Kitaplardan da bildiğimiz gibi, dizide Poirot’nun araştırdığı davalar işlense de Poirot tabii ki bu davalarda her zaman yalnız olmuyor. Sherlock Holmes’un Dr. Watson’ı misali, zaman zaman yanında olan yakın arkadaşı Arthur Hastings (Hugh Fraser), davalarında Poirot’nun fikirlerine başvurup duran, ondan yardım isteyen Müfettiş Japp (Philip Jackson) ve Poirot’nun en az onun kadar mükemmelliyetçi sekreteri Miss Felicity Lemon da (Pauline Moran) dizide birçok bölümde karşımıza çıkan ana karakterlerden.
Onların dışında, yıllardır Poirot’nun uşaklığını yapan, dedektifin yerinin doldurulması zor olan biri olarak tanıttığı George (David Yelland) ve Agatha Christie’nin kendisi gibi kitapları ilgi gören bir cinayet romanları yazarı olarak tanıttığı Ariadne Oliver (Zoë Wanamaker) karakterleri de bazı bölümlerde yer almaktalar.
Agatha Christie’s Poirot, kitap uyarlamalarının ve oyunculukların dizinin çekildiği dönemlere ve günümüze göre başarılı, izleyeni tatmin edecek türden olduğunu düşündüğüm bir dizi. Benim de içinde olduğum birçok insanın değerlendirmesine göre, bu zamana kadar Poirot’yu canlandıranlar içinde David Suchet’nin performansı, yazarın kitapta yarattığı karaktere en yakın olanı ve en başarılısı. Ayrıca bana göre, dizinin 90 dakikaya varan bölümlerinin olması da bir dezavantaj değil, aksine yazarın kitaplarını sevenler için keyif verici bir avantaj. Sonuçta dizi, yazarın kitaplarını ve Hercule Poirot’yu seven herkes için (aslında sevmese bile olur) itinayla tavsiye edilir.
Tanıtım: 22dakika.org - Yazı bana ait!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder