Bir zamanlar takvim 1912 yılının 15 Nisan’ıyken o dönemin en büyük transatlantiği Titanic, bir buzdağına çarpıp da denizi boyladı ve yüzlerce insan hayatını kaybetti. Titanic’i ve hikayesini az-çok biliyorsunuzdur zaten. Üstüne pek çok şey yazıldı, çizildi ve çekildi. Hala da yapılıyor. İşte, dünyayı bu derece etkileyen ve kendini konuşturan bu felaketin ardından 100 yıldan fazla zaman geçti.
2012 yılındaki 100. yıla ithafen 1997 yapımı ünlü Titanic filmi 3 boyutlu olarak yeniden vizyona girdi. Çeşitli belgeseller çekilip programlar da yayınlandı. Asya geneline yayın yapan ve Amerikalı A&E kanalının yan kanalı olan History Asia ise diziyi kendince anmak için karşımıza Titanic:Blood and Steel adında bir mini diziyi getirdi. Peki nasıl bir dizi ve diğer yapımlardan farklılığı ne?
Efsane nasıl var oldu?
Titanic denince akla direk batması gelmekte. Hatta 100. yıl kapsamında bunun üstüne kurulu 4 bölümlük birmini dizi Titanic de çekildi. Ama bizimki ünlü geminin batışı değil, temelinde kaçınılmaz sona giderken yaşananlar, yani “yapılışı” üzerine kurulu bir yapım. Toplamda da 12 bölümü var.
Ek: Dizi ülkemizde TV2‘de dublajlı olarak yayınlandı. İzlediğim dizilerin dublajına katlanamayan biriyim. Ama önceden izlediğim bir dizi olmadığı için mi yoksa bu dizide sahiden kıvırdıkları için mi bilmiyorum, dublaj gözüme batmadı ve ben de dublajlı izledim. Kanalın dublajlarını bilenler için de diğerleriyle alakası yok diyebilirim. Eğer siz de dublajlı takip etmek isterseniz buraya bakabilirsiniz.
Tanıtımın bundan sonrasına konuyla, onu da içine ana karakterleri alarak devam edeyim:
** Titanic, yapımına başlanıp da bitirildiği yaklaşık 3 yılını (1909-12) Kuzey İrlanda bölgesinin merkezi Belfastkentinde geçirdi.
* Mark Muir: Alanında uzman, gemiler ve özellikle çelikten iyi anlayan bir metalurji uzmanı. Ama sevdiği işini ve göz koyduğu Titanic’i yapmak için dinini ve oldukça karışık geçmişini saklamak zorunda. Çünkü o, Protestanların hakim olduğu, Katoliklerin 2. sınıf insan muamelesi gördüğü ve ahlaki kuralların sıkı olduğu Belfast’taki bir Katolik. Ama bir insanın bildiği ve unutmaması gereken bir şey varsa, o da geçmişin birinin peşini asla bırakmadığı. Muir de Titanic’in gölgesinde hayatı karışmaya başlayan birisi.
Not: Ünlü transatlantiğin batma nedenleriyle daha çok Muir sayesinde yüzleşme imkanı buluyoruz. Karakteri, genelin Gossip Girl sayesinde tanıdığı Kevin Zegers canlandırıyor.
* Sofia Silvestri: Titanic’i yapan şirkette çalışan, dolayısıyla Muir ile tanışıklığı olan, dizinin de aşk kolunu oluşturan karakter. Sofia gibi ailesi de işçi kökenine tabi ve Titanic’in gölgesinin altındalar. O dönemde Belfast’ta etkili olan bir diğer konuysa, işçi ve kadın hakları nedeniyle yaşanan alt-üst sınıf kavgası. Burada da Sofia ve çevresi üzerinden işliyorlar. Karakteri, İtalya merkezli bir kariyeri olan Alessandra Mastronardi canlandırıyor.
* Lord Pirrie: Gemiyi yapan White Star şirketinin başındaki kişi. Prensipli, dürüst ve Muir başta olmak üzere açık fikirli olan Pirrie, buna rağmen gemiyi zamanında yetiştirmek için “gerekenleri” yapmaktan çekinmeyen türden biri. O dönem gündemdeki bir diğer konuysa, İrlanda’nın bağımsızlığı. Lord da krallığa bağlı olsa da, içten içte destekleyen bir adam. Karakteri emektar oyuncu Derek Jacobi canlandırıyor.
Not: Büyük Britanya Krallığı günümüzde özerk 4 kısımdan oluşmaktadır: İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda. Belfast’ın da içinde yer aldığı İrlanda adası, o dönem tamamen krallığa aitti. 1920-21 yillarında, adanın bir kısmı Kuzey İrlanda adında krallığa bağlı kalırken, kalanında bildiğimiz adıyla İrlanda Cumhuriyeti kuruldu. Dizinin geçtiği 1909-1912 dönemi, bu amaçla siyasi ve toplumsal anlamda seslerin yükselmeye başladığı dönem oluyor.
Yukarıdaki 3 karakter yapımın “en ana” karakterleri, ama bir dizi Titanic gibi bir hikayeye ve bahsettiğim konulara sahipse tahmin edersiniz ki çok daha fazlası da var: Sofia’nın ailesi, işçi sınıfının önde gelenleri, gemiyi yapan şirketin önde gelenleri, geminin finansörü J.P. Morgan veya Titanic’i gazetelere “pazarlayan” gazeteci Joanna (Çığlık serisinden Neve Campbell, ki Muir ile ikisi en sevdiğim karakterler) gibi…
J.P Morgan – Lord Pirrie – Joanna – Mark Muir
Kalabalık bir kadrosu ve karmaşık bir yapısı var gibi görünse de buna alışması 2, belki 3 bölüm sürüyor. Zaten var olan kadro ve gayet yeterli oyunculukları da bunu kolaylaştırıyor. Finaline kadar işlenen ve yukarıda da birazını bahsettiğim konuları da sağlam şekilde bir sona erdirmekte. Hatta bazı detaylarda ayakları yere fazla sağlam basıyor. Velhasıl, eğer Titanic efsanesine ilgi duyuyorsanız ve batışına değil de o kaçınılmaz felakete giden yolda yaşananları öğrenmek istiyorsanız Titanic: Blood and Steel, bu bakımdan oldukça doyurucu bir dizi. Tavsiyedir…
#Söylemezsem çatlarım: Dizinin sonunda “bazı” karakterler de Titanic’e biniyor. Hatta ben bir tanesi yüzünden duvar çarpmışa döndüm en nihayetinde. Geçmişler ola…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder