İngiliz milletinin sahip olduğu güzel şeylerin belki de en güzeli sahip olduğu dizileri. Hiç değilse benim için. Genellikle dramalarını sevsem de 2011 dolaylarında Channel 4‘a gelen bir komedi dizisi de bir şekilde radarıma girmişti. Aslında daha ağır bastığı için komedi dedim ama Fresh Meat için komedi-drama demek daha doğru olur. Aynı zamanda bir gençlik dizisi de olan bu yapım, biz yeni yıla girmeden 3. sezon onayını da aldı. Peki nasıl bir dizidir kendisi?
Öncelikle bu milletin sahip olduğu dizilerin çok büyük çoğunluğu gibi sezonları kısa gidiyor. Her bir tanesi 8′er bölüm-cük. Bölümler de 40 dakika civarı sürüyor. Konusu ise çığır açan türden falan değil. Yurt başvurusunu kaçıran veya reddedilen 6 gencin aynı evde yaşamaya başlamasıyla birlikte ortaya çıkan olaylar silsilesi üzerine. Konusu basit dedim ama dizi tabii ki göründüğü kadar basit değil.
Bu dizideki karakterler, her çevrede bulunan türden ama içten içe orijinalitelerini dışarıya vuran cinsten kişiler. İçlerine İngiliz mizahı kaçmış. Bu milletin dizilerini izleyenler ne demek istediğimi anlamıştır. Keyifli, can sıkmayan, Amerika’da olduğu gibi yapılan espriler gözümüze sokulmuyor. Zaten The Big Bang Theory ya da 2.5 Adam gibi kahkahalı değil. Zaten ilgimi çekmesinde bu ikisinin de payı büyük, zira kolay kolay komedi izleyebilen bir bünyeye sahip değilim. Hele içinde esprinin en bayatına bilen gülen insanların dayanılmaz kahkahası olunca hiç çekilmiyor. Bunda tabii ki öyle değil.
Karakterlerden bahsetmişken, birkaç cümleyle nasıl birileri olduklarından da bahsedeyim:
Josie, diş hekimliği okuyan ve çoğunluk gibi okulun da evin de çömezi. Sevecen, iyi ve duygusal biri gibi olmakla beraber gerekli durumlarda dengesizin, kararsızın teki ve bana göre evin en slut olanı da olabiliyor.
Kingsley, Jeoloji bölümünde okuyan ama bir miktar ne istediğini de bilmeyen biri. Biraz toy, biraz duygusal, söylemesi ayıp biraz da ileri(!) zekalı. Cinsellik konusundaki deneyimsizliğini kafaya takmamaya çalışmakta ve tabii ki becerememekte. Josie ile yan yana odalarda kalmasının oluşturduğu bir gerilim ve çekim var.
Vod, edebiyat öğrencisi ve evdekiler içinde en sevdiğim karakter. Nedenini anlamanız da pek sürmez zaten. Hayatı takmaması ve kafasına göre yaşaması bir yana, olanlara karşı verdiği tepkilerle de eğlemenizi sağlıyor. Sokağa en yakın taraf diyebiliriz ve dizide tabii ki kendine yer bulan hap-uyuşturucu muhabbeti, genellikle bir yerinden Vod’a uğruyor.
Oregon, Vod ile aynı bölümde okuyor. Her sınıfın ve gençlik dizisinin mutlaka içerdiği element olan inek öğrenci tanımlamasının karşılığı. Daha doğrusu her şeyi iyi yapmak, dengeyi korumak ve sorunsuz üstesinden gelmek desek daha doğru olur. Ama bölümdeki derslerin “içeriğinin” özel hayatına getirisinin bu dengeye katkısı tartışılır tabii…
JP, evin en Barney Stinson olmaya çalışanı ama becerme planları çerçevesinde absürt şeyler yaşayanı. Aynı zamanda evdekilere oranla da mali durumu en iyi olan ve bunu da diğerleri üstünde kullanmaktan hoşlanan biri. Ait olduğunu düşündüğü sınıfa hitap eden bir üniversiteye gitmediği gerçeğiinden de hoşlanmamakta. Sanırım evin İngilizcesi en İngiliz olmayan da kişisi.
Howard, grubun evde eskiden de yaşayan tek üyesi. Kingsley ve JP gibi Jeoloji öğrencisi ve evdekiler içinde davranışlarındaki tuhaflıklarla kendini en ayırmayı beceren. Hele bir de bu davranışlar aksanıyla birleşince ortaya daha da garip bir şeyler çıkmakta. Asosyalliği başına vurmuş.
Fresh Meat, keyifli zaman geçirmek için iyi bir tercih, can sıkmayan türden ve saçmalasalar bile keyiflendiren bir dizi. Zaten arkasındaki isimler de İngiltere’nin sevilen ve yaklaşık 10 yıldır devam eden Peep Show adlı sitcomunun arkasındaki isimler. Kalabalık da bir senaryo ekibi var. İngiltere’de de özellikle ilk sezonuyla patladı ve komedi alanında verilen birçok ödülü topladı, ki ben 2. sezonunun ilkinden daha güzel olduğunu düşünen biriyim.
Dizinin ağırlıklı genç kadrosu, İngilizlerin no-name isimleri keşfetme adetinden türeme çok tanınmış birine sahip değil. Öncesinde yer aldığı birkaç yapım olsa da oyunculuktaki çıkışlarını bu yapımla yaptılar. Velhasıl, eğer İngiliz dizilerini seviyor olmak bunu denemek için zaten sebep olsa da kafa dağıtmak istediğiniz bir zaman aralığınız olursa, Fresh Meat’i deneyin derim. Şiddetsiz olsa da tavsiyedir. İyi seyirler…
Kaynak: www.birdizihaber.com - Yazı bana ait!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder