6 Ağustos 2013 Salı

Tanıtım: The Closer


Kablolu kanallar paralı üyelik sistemine tabi oldukları için yayınlanan dizilerin izleyici sayısına baktığımızda büyük ulusal kanalların yanına pek yaklaşamamış olurlar. Ama yakın zamana kadar yayın hayatının pek çoğunu bu mertebede geçiren ve birçoğunu da alt eden bir dizi yayındaydı: The Closer. Dizi 2005-2012 arası 7 sezon (109 bölüm-cük) yayında kalan, Amerika’da TNT, ülkemizde de Cnbc-e’nin yayınladığı bir polisiye. Peki nasıl bir diziydi?
Bu kadar bölüm süren bir dizinin tek bir konusu yok tabii ki. CSI, NCIS ya da Criminal Minds gibi her bölümü farklı olaylar üzerine kurulu. Ama onlardan da kendini güzelce ayırabiliyor. Nasıl mı? Brenda Johnson sayesinde. En iyisi lafı çok dolaştırmadan konuya bir geçiş yapayım:
Los Angeles Polis Departmanı dosyalarını sonuçlandıramayıp suçluları bir türlü hapse tıkmayı beceremeyince, geneli dedektiflerden oluşan özel birim oluşturmaya karar veriyor. Ekibin başına da Atlanta’da başarılı bir kariyeri olan Brenda Leigh Johnson getiriliyor. Dizi de bununla birlikte başlıyor zaten. Ama nasıl bir ekibe? Karşısında kontrol edemeyeceği bir kadının olduğunu anlayan ve bundan hiç hoşlanmayan bir amir, geçmişten tanıdığı ve aralarında karmaşık şeyler olmuş eski ekip arkadaşı, kendisinin hak ettiğini düşünürken karşısında başkasını gören bir huysuz, kadından emir alma fikrinden hiç hoşlanmayan dedektifler…
Erkek egomanyasının içindeki bir kadın portesi pek çok yapımın ilhamı olmuş durumda, oluyor da. Hele hele polisiye dizilerde, laf arasında geçirmeyene bile tuhaf gözle bakılır. Brenda da erkekler içinde kendini ekibe kanıtlama ve saygılarını kazanma çerçevesinde bunları yaşıyor haliyle. Ama onun gibi biriyseniz “sıkı” biri olduğunuzu göstermeniz çok da uzun sürmez. Burada da sürmüyor.
Bu dizideki yeni kurulan ekibin ve bürodaki herkesin birbirini yeseler bile ortak bir noktada buluştuğu belki de tek bir şey var: Suçluyu yakalamak; daha da önemlisi “itirafı” koparmak! Karşısındakini konuşturmak için orijinal kişiliğine yaraşır orijinal yollar ve teknikler kullanan ama sonunda “mutlaka” konuşturan Brenda’nınsa yaptığı en iyi iş bu. Yani eşine rastlanması güç bir kadın, polis ve ”iş bitirici” (The Closer). Hele dava bittiğinde ya da soruşturmalar sırasında kendisiyle de özleşen bir “Thank You” deyişi var, diziyi bunca zaman onun için bile izlemiş olabilirim.
Bunların yanında, dizi boyunca Brenda’nın özel hayatını da izliyoruz. Ekip içi dinamik, üyeler ve cinayet soruşturmalarını da ihmal etmiyorlar tabii ki ama dizi diğer polisiyelerden daha çok ana karakter yoğunluğu yaşıyor. Aşkından aile sorununa, izleyeni eğlendiren ve Brenda’yı sevdiren şeker ve çikolata bağımlığına, kedi sevgisine kadar dizi boyunca Brenda ile geçiyor hayatınız.
Velhasıl, yukarıda bahsi geçen her şey insandaki dizi ihtiyacını fazlasıyla karşılıyor anlayacağınız. Tabii bunda başrol oyuncusu Kyra Sedgwick‘in payı da büyük. Zaten dizi boyunca rolüyle 30 kadar adaylık alması, Emmy, Globe, People Choice dahil birkaç ödülü de evine götürmesi cabası. Ekip kadrosu için söylenebilecekler ise normal bir polisiye için söylenebileceklerle aynı aslında. Destekleyicilikleri inkâr edilemez. Provenza’nın yaptığı huysuzluklar ve cevapları Brenda’nın davranışları kadar eğlenceliyken, Russel Taylor’ın yol üzerine koyduğu taşlar insanı sinir edebiliyor.
Bu arada, polisiye dizi, kadrosunu çoğu polisiyenin aksine uzun süreli koruyan bir yapım. Brenda dahil 7 sezon boyunca görünen 10 “ana” karakter var. Yan kadro ve konuk oyuncuları da siz düşünün artık…
#Dizinin bitişi: Emmy ödülünü 5. aday gösterilişinde evine götüren Kyra, sonrasında yaptığı ilk açıklamayla Brenda’nın hikayesinin artık bitmesini istediğini söyledi. Kanal da buna saygı gösterip dizi için verdiği 7. sezon onayını son sezona çevirdi, ama sezon normalin aksine 15 sürmedi ve 21 bölüme çıkartılarak final yapıldı. Hatta ayağı yere basan bir şey yapalım derken şahsi fikrim, izleyeni doz aşımından götürebilecek türden bir şey yapmışlar.
#Spin-off Kyra’nın ayrılık karar vermesi nedeniyle uzun soluklu dizinin bitirilmesine karar verildi ama reyting olarak kanalın en değerli dizisi olunca kolayca bırakılmak istenmedi. Kanal Kyra ve kadrodaki belli isimler haricinde aynı kadroyu koruyarak yeni bir diziye başladı. 2012 yazında tanıştığımız, hatta The Closer’ın final yaptığı gün, ardından başlayan Major Crimes, 10 bölümlük ilk sezoundan sonra 2. sezon onayını da aldı.
Sonuçta, eğer uzun soluklu güzel bir polisiye arayışındaysanız The Closer bu amaç yolunda kesin iş görür. Şiddetli tavsiyedir. İyi seyirler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder