Kaliteli ve derinden giden dizilerle izleyicilerinin karşısına çıkan FX, aynı yolun yolcusu olarak 2 yıl önce kadar bir dizi daha karşımıza getirmişti. Genellikle yaptığı üzere de yaz aylarında karşımıza getirdi. Hatta bahsettiğim bu dizi, yani Wilfred şu sıralarda 3. sezonunu yaşıyor. Ben de halen severek izleyen biri olarak üstüne bir şeyler karalayayım dedim.
Nasıl bir dizidir Wilfred?
Kendisi uyarlama bir yapım. Hem de taa Avustralya’dan ve aynı isimli diziden. Hatta 2007-2010 arasında 2 sezon yayınlanan dizinin yaratıcılarından birisi, aynı zamanda başrol oyuncularından Jason Gann ve aynı durum Amerikan versiyonda da geçerli. Diğer ana başrolse insanoğlunun özellikle Yüzüklerin Efendisi ile tanıdığı Elijah Wood.
Not: Diziye en başından beridir sahip çıkan düzenli bir çevirmeni var. Ama belki lazım olur diye söyleyeyim, dizinin yayın hakları ülkemizde aynı isimle faaliyet veren FX kanalında.
Dizinin senaryosu halen Family Guy‘ın yazar kadrosunda bulunan David Zuckerman‘dan çıkma. Tür olarak kara mizah bir komedi. Sezonlar da FX’in klasik usulü gereği 13‘er bölümden oluşmakta. Bu sonuncuyla birlikte kimlik bilgilerinin sonuna geldik efendim, konuya geçebiliriz.
Ryan Newman, depresif, hayattan bir beklentisi kalmamış, kız kardeşi dahil çevresiyle uyumsuzluk içinde, içine kapanık ve mesleğiyle pek uğraşmayan bir avukattır. Artık hayattan bezmiş biri olarak intihar etmeye karar verir. Bunun için özel bir karışım da hazırlar ve içer. Etkisini gösterip de her şeyin sona ermesini beklerken kapının çalmasıyla o an için ortalık karışır. Yan komşusu Jenna köpeğine birkaç saat bakması için Ryan’a getirmiştir.
İşte dizinin başladığı nokta da burası. Ryan karşısında köpek kostümü giymiş birini görür. İlacın etkisinden olduğunu düşünürek de bozuntuya vermeden teklifi kabul eder. İlacın etkisini göstermeyi beklerken bir yandan da durumu idare etmeye çalışır. Ama Wilfred sıradan bir köpek değildir. Ryan’a göre kostümlü görünmesi bir yana, normal köpek davranışlarını yapan ama konuşan, sigara-alkol-uyuşturucu kullanan, ağzı bozuk ve Ryan’ın hayatına müdahale edip duran bir köpek çıkar.
Sonrasında olacak iş ya, ilaç beklenen etkiyi göstermez. Ryan da hayatta kalır. Daha öncesinde başta Wilfred, olanların ilacın etkisi olduğunu düşünmeye devam ederken anlar ki meğersem öyle değilmiş. Ryan Wilfred’i daha önce gördüğü gibi görmeye ve onunla konuşmaya devam eder. Üstelik onu bu versiyon bir varlık olarak gören tek kişi de kendisidir. Ne olduğuna da akıl erdiremez zaten.
Hoşlanmaya başladığı yeni komşusu Jenna’nın da isteğiyle, o evde değilken Wilfred ile ilgilenmeye başlar. O andan sonra birlikte zaman geçirmeye başlamalarıyla arkadaş da olurlar. Dizi, ikilinin bölümler boyunca Ryan’ın çevresini de içine alarak yaşadıkları üzerine kurulu.
Ancak aslında temelinde duygular da var. Wilfred’in de yaptığı “önemli” katkılarla her bölüm Ryan, içinde bastırdığı, itiraf edemediği ya da farkında bile olmadığı duygularla yüzleşmeye başlar. Dizide o bölümün temasının ne olduğu, en başta o duygunun kelimesinin içinde geçtiği, ünlü bir kişiliğe ait sözle açıklanıyor. Dizinin olmayan jeneriğinin yerine de bu sözler geçmiş durumda. Ama insan diziye alıştıkça bir sonraki bölümün duygusunu da merak eder hale gelebiliyor.
Wilfred öyle çok iddialı bir dizi değil. Benim başlamam da zaten Elijah Wood’un başrolünde yer aldığı bir yapım olduğundan denemek amaçlı olmuştu. Dizi, yapısından dolayı ilk başlarda alışması zor bir dizi olabilir. Şimdilerde severek izlesem bile ilk 1-2 bölüm midem bulanmıştı. Ama alışmam da bir o kadar kısa sürdü.
Köpek rolü oynayan Jason Gann ve duruma uyum sağlamış Elijah Wood’un kimyası zaten alıp götürüyor diziyi. Yan komşu Jenna, kız kardeş Kristen, Wilfred’in diğer köpekler de dahil Ryan’ın çevresiyle yaşadıkları derken yan hikayelerle de dizi gayet iyi destekleniyor ve zaten bölümü 20 dakika süren dizi, 3-4 bölüm içinde çabuk akar hale geliyor.
Velhasıl, yaz vakti değişik türden, insana keyif veren, yanında bir de ders veren bir dizi ilginizi çekerse, kara mizah tarzı dizilerden hoşlanıyorsanız Wilfred’i bir deneyin. İyi seyirler…
@AytacKara @BirDiziHaber aytac@birdizihaber.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder