31 Aralık 2014 Çarşamba

Marco ve Polo

Az üstteki sakallı ve şişman adam Kubilay Han oluyor.
Netflix adlı harika ötesi oluşum muhtemelen malumunuzdur. Değilse bile kesinlikle olsun. Daha önceleri internet üzerinden DVD kiralama ve çevrimiçi film/dizi izleme işinin içinde olan bu servis, kendi dizilerini çekmeye de başlamıştı. Hatta bir sezonun bütün bölümlerini aynı gün servis etme özelliğini de hala muhafaza ediyor. House of Cards gibi bir ekran fenomenini yaratan Netflix, karşımıza Orange is the New Black ve ülkemizde Cnbc-e’nin yayınladığıHemlock Grove gibi getirdiği bazı dizilerle, The Killing’i final sezonu için kurtarması gibi durumlarla dikkati üzerine çekmiş durumda.

Ben aslen “Netflix nedir, nasıldır”ı anlatmaya gelmedim. Bir ara hakkında başka bir yazı yazmayı planlıyorum zaten, yani umarım ölmeden. Öncelikle onay verdiği son yeni projesinin Kraliçe II. Elizabeth’e dayalı The Crown dizisi olduğunu belirteyim ve ‘artık’ konuya geleyim: Kanalın en yakın tarihte karşımıza gelecek projesinden kısaca bahsedeceğim: Marco Polo. İsminden de anlaşılacağı üzere ünlü gezginin hayatı üzerine kurulu bir dizi olacak.
Bu dizinin gelişi bana fena halde Da Vinci’s Demons’ı hatırlatıyor.
Başrol Lorenzo Richelmy’de. İlk sezon 10 bölüm sürecek ve bölümler 12 Aralık’ta yayınlanacak. Aslında iki yıl önce Starz’ın giriştiği proje, Çin’de yapılan çekimlerin başarısız olmasıyla vazgeçildikten sonra Netfllix tarafından kurtarıldı. Proje için de neredeyse 90 milyon dolar harcamışlar ve bu sefer Kazakistan, İtalya ve Malezya’da çekim yapmışlar. Bir de savaş koreografileri için dizide çalışacak olan Stuntman Ju Kun’un 8 Mart’taki Malezya Havayolları’nın uçak kazasında ölmesi durumu var.

Netflix’in yayınladığı diziler, en azından bir bölümlük şansı kesinlikle hak eden yapımlar oluyor. O yüzden bu da şimdiden tavsiye edilir. Başlayıp da izlediğimde duruma göre yine gelirim. Dün ortamlara düşen yeni fragmanını ( http://www.youtube.com/watch?v=hB-ltNasHVw ) da bırakıp başka konuya geçeyim.
Fotoğraf seçerken Graceland’e tabii ki torpil yaptım.
 Geçtiğimiz haftanın onay-iptal-uzatmalarında durum şöyle:
- TNT, henüz üçüncü sezonu için verdiği sezon arasından dönmeyen Perception’ı iptal ettiğini açıkladı. Aynı TNT, dördüncü sezon sonunda Franklin and Bash’i de iptal etti. Ekim başında daDallas (2012)’ı iptal etmişti.

- CBS, ikinci sezonuna devam eden The Millers’ı iptal ediverdi. Reytingleri pek parlak olmadığından şaşırılası olmadı. Aynı CBS, reytingler pek parlak olmayan The Mc Carthys içinse iki bölüm ek ‘senaryo’ siparişi verdi. Ayrıca HIMYM’ın Lily’si Allison Hannigan, diziye konuk olacak.

- FOX, 15 bölümlük sezon onayı olan The Mindy Project’i 21 bölüme uzattı. İyi de yaptı.

- Dizi başladığından beridir, yani iki yazdır çevirilerini bizzat benim yaptığım Graceland için USA Network üçüncü sezon onayı vermiş. O sezon finalinin üstüne bana bıraksalar parçalardım ama kanalın gönlü el vermemiş demek ki. Peki.

- BBC Three, korsan radyo yayını yapan iki kafadar üstüne olan People Just Do Nothing’e yeni sezon onayı vermiş. Belki lazım olur.
 Gelelim ekstralara:

- Bu hafta da yeni bir Amerikan ulusal kanal dizisi başlamış değil. Onların yerine İngilizlerden The Fall ve Atlantis (Cnbc-e de bir ara yayınlayacak.) yeni sezonlarıyla döndüler. İngilizler iptal edince Amazon’un kurtardığı Ripper Street de üçüncü sezonuyla döndü. Ayrıca aslında dün, yani 17’sinde NBC draması State of Affairs başladı ama reytingi ve genel yorumu haliyle yetişmedi. Bir dahaki yazıya. Ama konusu şöyle.

- Kısa zaman önce sekizinci sezonunu bitiren Doctor Who cephesinden, Peter Capaldi’nin dokuzda da yer alacağına dair bir açıklama geldi. Sürpriz bir açıklama olmasa gerek.

- İngiliz ITV kanalı iki suç dramasına onay verdiğini açıkladı: İlki üç bölüm sürecek olan Midwinter of the Spirit adlı doğaüstüne dayanan bir proje. Diğeri de başrolünde Sean Bean’in yer alacağı, sezonu altı bölümlük The Frankenstein Chronicles adlı bir yapım. Konusu isminde saklı.

- Daha önce başrollerinde Colin Farrell, Vince Vaughn ve Taylor Kitsch’in yer alacağının açıklandığı True Detective ikinci sezona iki oyuncu daha katıldı: Lolita Davidovich ve James Frain.

Uyarlaması düşünülen film ve kitapları biriktirdiğim (beş oldu) ve bir araya dökeceğimden yine bahsedeyim ve geleyim diğer konuya:

 Doğum mevsimine girmişiz resmen:

- CBS’in üçüncü sezonunu yaz sonunda bitiren ve iptal edilen dizisi  Unforgettable’ın başrolü Poppy Montgomery, üçüncü çocuğu olan oğlu Gus’ı doğurmuş. Gus, Poppy’nin ikinci eşinden olan ikinci çocuğu.

It’s Always Sunny in Philedelphia’nın başrollerinden Glenn Howerton’un da bir oğlu olmuş.

- Şu sıralar Marry Me’de izlediğimiz Casey Wilson da ilk çocuğuna hamileymiş.

- Hep güzel haber olmaz: The Big Bang Theory’de Wolowitz’in annesini seslendiren Carol AnnSusi, kanserden dolayı 11 Kasım’da, yani geçen haftanın yazısı çıktığı gün vefat etti.

Durumlar böyle yani. Haftaya yine aynı gün ama bilinmedik bir saatte tekrardan görüşmek üzere…
Bu da GQ Türkiye Men of the Year için 12 Kasım’da ülkemize gelen Nikolaj Coster-

Waldau’dan. Cnbc-e kendisinin yazdığına dair tweet bile attı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder