9 Nisan 2015 Perşembe

The Vampire Diaries 6x15: Sorun sizde değil, bende!

Bir The Vampire Diaries bölümünden daha merhabalar efendim. Enzo ve Liv’in görünmediği, bölüm sonundan sonra “Hay sizin yapacağınız işe!” şeklinde tepki verdiğim bir bölümü arkamızda bırakıvermiş olduk. Genel olarak iyiydi açıkçası, bu dizinin zaten en iyi becerdiği şey öldürme ve cenaze işleri oluyor. Neyse gelelim konuya:

Ekstra: Dizi ara verdi, hem de üç hafta. Yeni bölümü 12 Mart Perşembe günü izleyeceğiz. Ayrıca bu bölümün yönetmeni, kariyerinde ilk kez yönetmenlik yapan dizinin senaristi/yapımcısı/yürütücüsü Julie Plec teyzeydi. Bölümün senaryosu da sadece ona aitti.

Ben bu bölümü yine böleyim diyorum, ancak öyle toplanır gibi:

1) Cenaze:

Detaylı düşünülmüş, biraz klişe de olsa herkese yeten bir cenazeydi bence. Polisi polis uğurladı. Caroline konusuna sonra geleceğim, bence kendisinden beklenmeyen bir şeyi yapmadı o sırada. Ne olduysa sonrasında oldu zaten. Ailesini kaybettiği için deneyimli olan Elena her daim yanındaydı. Stefan’ı da şimdilik ayıralım, arkadaşları da vardı. Damon’ın yaptığı yazmayı ilk başta beceremediği ama annesini düşündükçe bir şeylerin ortaya çıktığı anma konuşması ise cenazenin en iyi tarafıydı.

Büyü gitti, bebek geldi.Büyü gitti, bebek geldi.
2) Kai, Jo ve Alaric:

Bölümde Jo’yu ilk gördüğümüzde kusuyordu ve bahsettiğine göre yemek zehirlenmesi geçirmişti. Sonrasında kapısında Kai’yi bulunca olay yön değiştirdi. Kai, Jo yerine Luke ile birleştiği için durum yan etki göstermeye başlamış ve Kai kan kusmaya başlamış. Ölüme gidiyor. Jo’daki rahatsızlığın nedeninin de zaten bundan olduğunu düşündüler.

 “Meclisin başındaki kişi ölürse herkes ölür,” bahanesini biraz ucuz bulduğumu itiraf edeyim ve işte bunda dolayı Jo işleri düzeltmek için kendi büyüsünü Kai’ye verdi. Böylece Kai en başta alması gereken büyüye kavuşmuş oldu. Bu sırada ortaya çıktı ki Jo hamileymiş. Ardından Alaric evlenme teklif etti ve yakında düğün var. Bu dizide bir düğün gördüysek bile benim aklımda kalmamış ondan, onu da görelim bakalım…

3) Bonnie

Nihayet! Tam 15 bölüm sürdü geri dönmesi ya, 15 bölüm. Döneceğinden çok emin olsam da bir saniyeliğine bu seferde mi olmayacak dedim hani. Kai’nin hasta olması hapis dünyadaki dengeyi bozduğu için Bonnie’nin zamanı 1903’e kayınca tutulma olayı iptal oluverdi bir anda. Ama Kai iyileşince her şey normale döndü ve Bonnie de bundan faydalanıp diğer tarafa geçiverdi. Yanında bir ‘misafirle’ hem de…

Bir şey(ler) soracağım: Bonnie ve Damon’ın kucaklaşmasındaki doz güzel değil miydi? Nefretten doğan/doğacak aşkları hep sevmişimdir zaten. Damon-Elena’yı da gözüm kapalı feda edebileceğimden kafam o tarafa kaymaya başladı. Acaba içim mi fesat?

Not: Damon-Elena dizinin finaline hazır olacak iş, o zamana bir şeyler olur tekrardan barışırlar zaten. Biraz da Bamon izleyelim.
Bknz: Lily Salvatore.Bknz: Lily Salvatore.
3) Anne:

Şom ağızlı olmak bazen gerçekten çok tuhaf kaçıyor, biliyor musunuz? Geçen yazıda ana karakterlerin ebeveynleri içinde sadece iki annenin hayatta olduğunu, onların da zaten ortalıkta olmadığını yazmıştım. Ortada hiç ebeveyn kalmamışken tuttular Damon ve Stefan’ın ölmüş annesini ortaya çıkardılar.

Meğerse Kai’nin hapis kaldığı dünyadan sadece bir tane yokmuş, cadı meclisi başkalarını da hapsetmiş. Kai rahatsızlandığında dünyalar birleştiğinden Salvatore kardeşlerin annesi de Bonnie’yle birleşmiş ve bu arada gerçek dünyaya da geçiş yapmış oldu. Bu durumda iki sorum var: Bunların annesi doğaüstü bir karakter mi, yoksa meclis başka bir nedenden dolayı mı ceza verdi? Acaba Damon’ın Stefan’a durumdan bahsetmesi ne kadar sürer?

Not: Geçmişe döndüğümüzde Stefan 10 yaşında olduğuna göre Damon 17-18 yaşında oluyor. Oradaki Ian Somerhalder 17-18 var mıydı yahu? Ayrıca Lily ve Sarah, kardeşler arasında karşılıklı konuşma konusu olabilir bence.

Ben bu nasıl cenaze derken Matt’in amacı başkaymış.Ben bu nasıl cenaze derken Matt’in amacı başkaymış.
4) Matt ve Tyler

Söylemesi ayıp mı bilmiyorum, cenaze sırasında telsizle birkaç kere Şerif Forbes’u anons ettiler ve (tabii ki) cevap alamadılar ya, ben ona “Bu ne şimdi?” tepkisi vermiştim. Matt’in üstteki cenaze izleyen suratı ise cenaze sırasında polis olmaya karar vermiş. Sezon başında zaten eğitim alıyordu, devamını getirir umarım. Yalnız Tyler’ı da bu işin içine girmeye davet etti… Olivia konusundan sonra bir kez daha faydasız sıfatına düşen adamın önüne bu sefer de bu çıktı ya!
Ayrıca Olivia yüzünden depresyonda olan Tyler’ın cenazeye sarhoş gelmesi de ayrı bir skandal. Matt’in içeri sokmaması iyi oldu.

Hem kızın, hem benim kalbim kırıldı.Hem kızın, hem benim kalbim kırıldı.
5) Caroline
Bu dizide bir şey düzgün biçimde olmayacak mı? Yok, olmuyor. Dedim ya Bonnie’nin dönüşü 15 bölüm sürdü diye. Herhalde bir 25 bölümdür araları olsun diye beklediğim(iz) Stefan-Caroline, geçen bölüm nihayet öpüşmüşlerdi. Liz’in hastalığı yüzünden o dakika devamı gelmemişti. Bu bölümde geldi ama gelmeseymiş daha iyi olurmuş.  Ben biraz daha beklerdim, nasılsa bağımlılık olduydu. Sırasıyla:

- Damon kelin ilacı olsa kendi başına sürer misali Stefan’a ilişki tavsiyesi verdi: Kızla ciddi düşünmüyorsan hiç yanaşma.
- Caroline Stefan ile son durumlarını konuşup ne olduklarını ‘kategorilemek’ istedi. Amacına tamam da o nasıl bir konuşmaydı ya?
- Stefan bugün cenaze var diye sonra konuşalım deyince Caroline’ın belli etmese bile kalbi kırıldı; bunu hayır cevabı almış olarak kabul etti. (Öf!)
- Damon’ın anma konuşması ve Caroline’ın söylediği şarkı Stefan’ın aklını başına getirdi. Stefan Damon’a ‘aralarındaki şeyin nereye gideceğini görmek istediğini’ söyledi. (Günaydın!)
- Bu sırada kendince aldığı hayır cevabı ve cenaze üstüne duygularını kapatmaya karar veren Caroline, kendisini engellemek isteyen Elena’nın boynunu kırdı ve ortadan kayboldu. Biz de Stefan ile baş başa kaldık. (İyi halt oldu!)

Gelecek bölüm veya bir süre Damon, Stefan ve Elena’dan sonra bu sefer duygusuz Caroline izleyeceğiz. Ben dediği ölçüde kendine hâkim olabileceğine inanmıyorum, kesin çığırından çıkacak. Zaten bu bölüm üstüne Julie Plec teyzenin verdiği röportaja göre Stefan Caroline’ı eski haline döndürmeyi kendisine görev edinecekmiş. İyi bari. (Yalnız ben Elena’nınkini açtırmak için Matt’in boynunu kırdıklarını daha unutmadım. Pek güzel sahneydi.)

Neyse, bu bölümlük de böyle oldu efendim. 12 Mart’taki bölümden sonra tekrar görüşmek üzere…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder