9 Nisan 2015 Perşembe

The Vampire Diaries 6x16: Kapatıyorum canım, sonra konuşuruz

Üç haftalık The Vampire Diaries arasının ardından bir kere daha merhabalar efendim. Dürüst olayım, ben özlememişim. Bunda büyük ihtimalle güle güle demeden önceki son sahnenin etkisi vardır. Ama haklarını da teslim edeyim; bu bölüm düşündüğümden daha iyi kotarılmıştı. Hatta bu seferki bölüm sonunda kahkaha bile attım. Artık sinirim mi bozuldu, yoksa beğeniden miydi bilemiyorum. Ben bölüme geleyim:

Ekstra 1: Tatildeyken TVD’nin sezonunu 14 Mayıs’ta bitireceği açıklandı. Bu da şu demek ki kalan bölümlere göre üç hafta daha aramız var; hatta o ara da haftaya Prş. günkü bölümden sonra gidip 16 Nisan’da geri dönmek üzere yaşanacak. Bu son aradan sonra aralıksız beş bölümle 22’ye koşacağız.

Ekstra 2: Bu bölümün yönetmeni kariyerinde ilk kez yönetmenlik yapan dizinin Damon’ı Ian Somerhalder’dı. Açıkçası güzel de çekmiş; mesela Caroline’ın pembeli kulüp sahnelerini beğendim. Ama Liam-Caroline’ın dizinin başındaki sahneleri biraz absürttü sanki; o sıralar üstünden amatörlüğü atma sahneleri olsa gerek.

Geçen bölüm Bonnie dönmüş, Caroline insanlığını kapatmış ve Damon ile Stefan’ın öldü sanılan annesiyle ilgili gerçeğin öyle olmadığını anlamıştık. Bölüm yine bu üçü üzerinden yürüdü denebilir.
Bu dizide gözünle görmedikçe kimsenin öldüğüne inanmayacaksın.Bu dizide gözünle görmedikçe kimsenin öldüğüne inanmayacaksın.
Annesini Bonnie’nin görüntü kaydında gören Damon, Stefan’a bahsetmeden olayı araştırmaya koyuldu. 1858’de öldüğünü sandığı annesinin 1903’te hayatta ve nihayetinde hapis bir dünyada ne işinin olduğunu öğrenmek için de elbette Kai’ye başvurdu. Buraya kadar tamam. Luke’tan sonra duygusala bağlasa da kendisini tamamen kaybetmeyen Kai de yardım karşılığında Bonnie ile konuşma şansı istedi; zira olanlar malum. Ama işte tam da bundan dolayı Damon, Bonnie’yi ikna edemeyince her zamanki gibi kafasına göre hareket edip Kai’yi pat diye Bonnie’nin karşısına çıkardı.

Bir hiçlikten geri dönen Bonnie, Damon’dan sonra Elena’nın karşısına da çıktı; gayet güzel geçti. Caroline ile karşılaşmaları tabii ki insanlığını kapatması yüzünden gayet duygusuzcaydı. Geri dönüşünün ardından büyü kontrolünde sorun yaşamaya başlaması bir yana, bir de karşısında Kai’yi bulunca sinirlenmesi ve Damon’a çıkışması da var. Jeremy’yi de unutmayalım… Nasıl ‘yedirecekler’ diye merak ediyordum; fena ‘yedirmediler’ sanki. “Kendimi düzelteyim, sonra görüşüz,” konuşması güzeldi. Ama Bonnie’nin içinde bulunduğu hal bana biraz amaçsız göründü. Sahi dönmeye döndü de bu kız ne işe yarayacak? Neyse cadılığını da sayarsak hala Tyler veya Enzo’dan daha çok işe yarıyor sonuçta. Hem o kadar çileden sonra bir süre tatil yapsa bile olur bence.
En son Damon diyordum konu nereye vardı… Annesinin mezarının içini boş bulunca başlayan yolculuğu, Lily’nin bir Ripper olduğunu öğrenmemizle son buldu. Kai’ye göre geri dönüşü mümkün görünmüyor ama böyle kalamayacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Sahte ölüm düzenlemesinden vampire dönüşmesine, 3000 kişilik katliamına kadar olanları gelecek altı bölüm içinde öğreniriz herhalde. Sahi bu Ripper olma acaba genetik mi?

[Gelecek bölüm fragmanında öpüşmeyle başlayan olaylar adamın kızı öldürmeye kalkmasına doğru gidiyordu. Siz beni anladınız…]

Bu iki konu bu şekildeydi ve içinde Matt, Tyler, Alaric ve Jo’nun olmadığı bölümün ağırlığı, Caroline’ın dönüşümü üzerinden yürüdü. Kendisini ‘klasik’ bir şekilde ilk olarak bir barda eğlenirken buluverdik. Başka çeşit açılış yapsalar şaşacaktım zaten. Ardından da olacak iş ya bu kadraja Liam girdi ve açıkçası ben de Caroline gibi çocuğun varlığını unutuvermiştim bile. Ama aynı şekilde nihayetinde ölmediğine sevinmiş durumdayım. Öpüşmeden kan emmeye giden süreçte başını belaya sokmak istemeyen Caroline, her şeyi unutturarak arkasını toplamış oldu.

Benim de bu sırada “Biri şu Liam’a mine çiçeğinden bahsetsin, yalama oldu,” diyesim geldi. Üstelik daha bölüm sonuna gelmedik… Bölüm sonuna gelebilmek için bir de Stefan’a gelelim bence artık. Enzo faydasızı da aradan çıkmış olur.
Caroline ile zamanında konuşmadığı için kendisini suçlayan ve ‘haklı’ da olan Stefan, durumu düzeltmeyi tabii ki kendisine görev bildi. Elena’nın ve dahası Bonnie’nin yardımını da aldı. Sahi Bonnie yardım etmek için üniversitedeki partiye gitti de biz Stefan-Bonnie karşılaşmasını niye görmedik? Ben ya da diziyi yapanlar galiba bir şeyi atlıyoruz…

Her neyse, insanlıktan çıkmış Caroline ile Stefan da karşı karşıya gelivermiş oldu nihayetinde. İşe yaradı mı? İlk seferinde, hatta ilk bölümden yarasaydı zaten “Ben başka dizi mi izliyorum?” olurdum. Yaramadı. Hatta “İnsanlığımı geri açtırmak için benimle uğraşırsanız sizi pişman ederim.” tehdidini ihlal ettikleri için harekete bile geçti.

Sonuç: Bu Enzo harbiden salak.

Bölümün hoşuma giden taraflarından birisi gizlice Enzo’yu takip ederken onunla yüz yüze gelen Sarah’ın vampirlik konuşmasını oldukça sakin bir şekilde kabul etmesiydi. Belki de ilk şoku atlattığı içindir ama devamını görmek isterim. Enzo’nun Caroline’a verdiği tavsiyeyi uygulaması fena olmayabilir mesela ama Stefan’ın son durumundan sonra durum bir süre ne işe yarayacak o da ayrı konu…
Yeni haliyle Enzo ile karşılaşan ve Sarah olayını öğrenen Caroline, kendisini ‘zorlayan’ -- işe yaramadı ama sahneler güzeldi – Stefan’dan intikam almak için Sarah’a bulaşmaya karar verdi. Güya Enzo’nun “Sen sen değilsin,” diyerek yakınlaşmayı reddettiği Caroline, o arada adamın telefonunu aşırdı. Telefonla hem Sarah’ı çağırdı, hem de Stefan’ı aradı. Stefan’ın Enzo-Sarah başını çözmesi için aklımda bu yol yoktu ama itiraz etmeyeceğim.
Dahası bir de Liam’ı tekrardan etki altına alan Caroline, Sarah’ı öldürmesi için onu kullanmaya karar vermiş. Elena-Caroline-Stefan yüzleşmesine de bu sayede başlayıverdik. Güzel miydi? Evet. Caroline ile Stefan’ın kavga etmesi fena olmadı sanki. Ama ben hala olayın sonucuna ne desem onu bulamadım. Bunun sonucundan da Elena’nın beceriksiz olduğu çıkacak sanırım.

Caroline’ın Elena kurtarma görevine çıkmadan önceki istediği Stefan’ın da insanlığını kapatmasıydı. Sanırsın adamda ışığı kapatmasını istiyor… Ancak son dakika müdahalesiyle Liam ve Sarah’ı kurtaran Elena, ne yazık ki geç kalmış oldu ve Stefan bu sırada kapatıverdi her şeyi. İşte benim kahkaha attığım kısım da Elena’nın durumu anladığı telefon konuşmasıydı. Ben Paul Wesley’in ‘bad boy’ karakterleri oynaşından hoşlanıyorum. Silas’ı da severdim mesela. Ama ‘anasına bak, oğlunu al’ misali, konu Stefan olunca hayırlı yere gitmeyecek gibi…

Yukarıda da bahsettiğim gibi gelecek bölüm fragmanı da aksini söylemiyor. Elena’yı döndürmek Damon’a kalmıştı; Caroline da Stefan’a kalmışken ikisi birden insani duygularını kapattıkları için alternatif sıkıntısı da çıkabilir.

Neyse, kim kime ne yapacaksa gelecek bölümde öğreniriz nasılsa. Şimdilik burada bırakıp gideyim ben en iyisi. Görüşmek üzere efendim…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder