30 Ağustos 2015 Pazar

Tatlı Küçük Yalancılar 1. Bölüm: Kötülük yapan, kötülüğe uğrayandan daha zavallıdır

Geçtiğimiz hafta yayın hayatına başlayan Tatlı Küçük Yalancılar’da geldik ikinci bölüme. İlk bölüme yazdığım yazı esasında orijinalle karşılaştırma üzerinden yürüyen bir yazıydı; tamamen bırakmasak bile artık dozunu kısıp elimizdekine odaklanmanın zamanı geldi sanıyorum.

* Geçtiğimiz bölümü A’dan mesaj alan kızların buluşmaya gitmesiyle kapatmıştık. Ayaklarını görerek kapattığımız kişi meğerse Ilgaz çıktı. A, Selin’in telefonundan gizlice Ilgaz’a da buluşma mesajı atmış ve fesat beyimiz de Selin ile buluşmak için koşa koşa gelivermiş. Dahası Selin o dakika durumu açıklasa bile anlamak bilmedi. Ama zaten bütün bu tiyatral buluşmanın hedefi sahte Ilgaz-Selin konusu değildi.
A’dan gelen mesajla Selin’in Toprak’ın telefonuna yaptığına gönderme yaparak Janset ve Toprak'ı kızlar için ilk hedef yapmış oldular.

Ayrıca Ilgaz'ı öpüşmenin tüm suçunu Selin’e atarken, bu nedenle Melisa’yı ailesine hiçbir şeyden bahsetmezken ve kafası karışık olsa da nişanı bozarken gördük. O kız o yüzüğü geri takacak, o bence bariz de olsun bakalım…
* Sinirleri bozulan kızları numarayı engellerken de gördük, polise gitmeye karar verirken de… Ama A olunca basit lokma olmuyorsunuz tabii. Janset kozu malum olduğundan kızları gayet güzel bir şekilde geri adım attırdı. Kızlar da ne yapacağını düşünürken atılımı Hande’den gördük ve orijinal diziden bir karakterle daha tanışmış olduk: Barış ya da diğer şekliyle Caleb.

Orijinalde lisede okuyan birisi değildi ama burada Bilgisayar Mühendisliği’nde okuyan ve hackerlik mesleğinden para kazanan birisi olmuş. Hande’nin isteği olan mesajları atanı bulma görevi için de önce 1000 lira, olmayınca maskeli baloya birlikte gitme teklifini getirdi. Ve tabii ki reddedildi.

* Maskeli balo… Eh, bu tarzda diziler partisiz geçmez. Biz de bir nevi girişimizi yapmış olduk. Amerikan dizilerindeki gibi hocaların da olduğu türden bir balo işte. Bu muhabbetin başlamasıyla da iki karakter daha kadraja girdiler. İlki Hande'nin yakışıklı erkek arkadaşı Seçkin (yani Sean), diğeri de en yakın arkadaşı Müge. O da gayet önemli karakterlerden Mona olmuş. Güzel de olmuşlar.

* Eren tezgâh yapıp Aslı’nın çantasını çaldırıp ardından kapının önüne bırakmıştı. Bunun üstüne yapılan aile konuşmasında da Aslı’nın kardeşi Mert’i, yani ana diziden Mike’ı tanımış olduk.
Sınıfta kilitli kalan Janset'i kahraman öğretmen kurtardı tabii ki.Sınıfta kilitli kalan Janset'i kahraman öğretmen kurtardı tabii ki.
* Aile demişken ailelerden devam edelim, aradan çıksın. Hande’nin annesi Asuman nişanlanan eski kocasının nişan resimlerine bakarken Hande’ye yakalanıverdi. Ortada bir baba olmamasından zaten belliydi ama Hande ile araları bozuk çıktı. Bu yine de bir ara babayı ve nişanlısını görmemiz için engel değil tabii. Hatta yapalım biz bunu.

* Sorunlu bir diğer aile ilişkisi de Açelya’dan çıktı, onun da abisi Cesur ile arası bozukmuş. Kardeşinin eşyalarını atmaya karar veren Cesur, istediklerini alması için kızlara izin verdi. Hande, Açelya’nın daha önce balo için giydiği kıyafeti alırken bu sırada günlüğünü de buldular. Tabii ki ikinci bölümden bir sürü cevap alamayacağımız için olaya dahil olan Cesur günlüğü ellerinden aldığı gibi kızları da postaladı.
Her şeye rağmen platoniği Cesur’u korumaya çalışan Ebru da dipnot olsun. Bu bölüm öncekinden daha iyi geldi göze… (Yalnız o evhamlı anneyle işimiz var bizim biraz.)

* Bu bölümün bence en sevilesi durumlarından birisi kuşkusuz harçlığını çıkarmak isteyen Hande’nin bir psikoloğun sekreteri olarak işe girmesiydi. Kadın orijinal diziye göre Dr. Sullivan olmuşa benziyor ama biraz erken çıkmış ortaya, o ayrı tabii. Gerçi Caleb misali Barış da orada ilk sezonun ortasında çıkıyordu güya…
Gayet eğlenceli bir patron buluvermişler. Üstelik öğrendik ki kendisi Janset’in ve bir vakitler Toprak’ın da psikoloğuymuş.
 * Sıra çiftlere ve baloya da geldi elbet. Öncelikle Aslı-Eren’den başlayalım diyorum. A’dan aldığı mesajlar nedeniyle hem foyası ortaya çıksın istemeyen hem de Aslı’yı korumaya çalışan Eren, öncelikle araya mesafe koydu. Aslı da duruma bozuldu. Ardından asistan aradığı projeyi rafa kaldırdı. Aslı kabullenemediğinden müzik yaptığı yere gitti ve A yüzünden Eren bu sefer kızın kalbini kırdı.

Ama dayanamayıp Aslı’ya kitap içinde bir not vererek bir yere buluşmaya çağırdı ve kabaca “Sorun sende değil, bende. Benden uzak dur.” konuşması yaptı. Sonrasında uzak durdular ama tabii ki beceremeyecekler. Çünkü biz dizi izliyoruz şurada.

Not: Eren’in gözlükleri değiştirsek mi? Adamda emanet gibi duruyor da.
Not 2: Aslı ve Eren ‘ayrılık’ konuşması yaparken üstüne bir de Mor ve Ötesi’den Benim Küçük Sevgilim çalmaya başlayınca beni bir gülme tuttu. Artık oyunculuklar mı çarptı, diyaloglar mı tuhaf kaldı bilemedim. Tanrı affetsin.
Not 3: Kitap dediğin şey çöpe atılmaz! Bari gözünü kararttın git kâğıt dönüştürmek için olan çöpe at da bir işe yarasın. (Sonunda aldı da kitaba değil notta ne yazdığına dair merakına dayanamadığından.)

* Sırada Hande ve Barış var. Her ne kadar başta reddetse de mesajların rahatsız ediciliğine dayanamayan Hande baloya eş olarak gitme teklifini kabul etti. Seçkin’i de bir güzel ekti tabii ki. İkili şimdilik tatlı sert kapışıyorlar ama bunlar da kısa sürede sevgili konumuna gelirler elbet. Benim merak ettiğim zaten o değil, Seçkin’in ne olacağı. Bir Medcezir’den Orkun versiyona daha sabrım var mı bilmiyorum açıkçası.

Baloya birlikte katılmalarına rağmen tam bir çift olmadıklarından pek bir şeyleri olmadı ama Hande Janset’in dosyasını almaya psikoloğun ofisine girmeye gittiğinde onu ‘motoruyla’ götüren yine o oldu. Bu ziyaretten ortaya çıkansa Toprak’ın başına gelenlerin sorumlusunun Açelya olduğunu biliyor olması ve Açelya kaybolduğunda dışarıda olduğunun ortaya çıkması.

Yani buyurun ayıklayın pirincin taşını. Ama bana kalırsa tabii ki suçlu Toprak çıkmayacak. Zira dediğim gibi daha ikinci bölümdeyiz.
* Son olarak da Toprak ve Selin’e geldi sıra. Selin biraz görev icabı, bence biraz da merakından dolayı Toprak’ın çevresinde dolanmaya başlayarak araştırma işine girişti. Merak kısmı da elbette okula gelip Selin’le konuşmak isteyen Ilgaz’la kavga edip Selin’i kurtarmasından. Açıkçası kendisi dizideki erkek karakterler arasında şimdilik en ilgi çekici olan duruyor.

Ardından Selin herkes tarafından canavar muamelesi gören Toprak’ın derste yanına oturdu. Ilgaz'dan dolayı teşekkür amaçlı yemeğe de çıktılar.  Toprak da cesaret edip maskeli baloya onu davet etti. Bütün geçmişte olanlara karşılık baloya gelmeye niyetlendi yani. Başkası olsa ev-okul mekik dokur. Gerçi annesine prova var diye yalan söyleyen Ebru bile geldi oraya.

Hande psikoloğun dosyasından Toprak ile ilgili gerçeği çıkarınca kızlar sayesinde Selin’in de haberi oldu tabii. Üstelik onlar da tam sessiz bir yerde Toprak Açelya ile ilgili itiraflarını yapacağı sırada. O yapamadan Selin apar topar kalktı ve Toprak’tan kaçmaya başladı.

Burada da çok lazımmış gibi devreye A girdi ve Selin’in kafasına odun gibi bir şeyle vurarak bayıltı. Sonrası malum, bitirdik bölümü. Yani böyleydi işte. Fena bir bölüm değildi açıkçası ama itiraf edeyim, oyunculuklara takılmamaya çalışarak izliyorum diziyi. Çünkü öteki türlüsü çarşı biraz karışabilir…

Not: Kızların peşinde dolaşıp onları gözetleyen kişiden ne çıkacak en merak ettiğim de o. Yanlış hatırlamıyorsam orijinal dizide böyle bir şey yok. A’nın yardımcısı desen, göstermezler herhalde açık açık. Polis kızları takip ettiriyor desen, kaşında piercing olan polis de biraz saçma kaçar. Hadi hayırlısı…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder